Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, iş davalarında emsal olacak bir karara imza attı. Daire, işçinin kıdem tazminatı ve diğer alacakları için açtığı davada, gösterdiği 7 tanığın sadece 2’sinin dinlenmesini hatalı buldu. Daire, çalışanların ‘ispat hakkı’ kısıtlanamaz’ diyerek, kıdem tazminatı alacaklarını red eden mahkeme kararının bozulmasını hükmetti.
Karar ile ilgili ayrıntılar şöyle:
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı ödenmeyen işçilik alacakları olduğunu ve kendisine mobbing yapıldığını ileri sürerek fark ücret, fazla mesai, genel tatil, prim, minteq primi, vize bedeli alacakları ile manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı davacının bir alacağı bulunmadığını, mobbing iddiasının da doğru olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak fazla mesai, genel tatil, minteq primi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, sair taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı, dava dilekçesinde dinletmek istediği yedi tanığın isim ve adreslerini bildirmiş, mahkemece 06.11.2013 günlü ara kararla bildirilen tanıkların ikisinin dinlenmesine karar verilmiş, devam eden yargılamada davacının diğer tanıkları dinlenmediği gibi buna ilişkin denetime elverişli bir sebep de gösterilmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Bu hak açıklamada bulunma hakkını ve dolayısı ile delil bildirime ve bildirilen delillerin toplanmasını ve değerlendirilmesini kapsar. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
Mahkemece davacının diğer tanıkları da dinlenerek hasıl olan sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davacının ispat hakkı kısıtlanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz nedenlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 16.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.