SESSİZ DEVRİM: AÇIK UÇLU SORULAR « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

SESSİZ DEVRİM: AÇIK UÇLU SORULAR


Dört yanlış seçeneğe ilave verilen bir doğruyu bulma, verilenlerden hangisinin yanlış veya hangisinin doğru olduğunu bulma üzerine kurulu eğitim sistemi, sessiz sedasız dönüşüyor.
“Okumuyoruz, çocuklarımız da okumuyor. Yıllık kişi başına basılan, satılan kitap oranı çok düşük. Çocuklarımızın sanata, spora, okumaya zamanı kalmıyor…” eleştirileri eğitim sistemimize son yılların en köklü eleştirileridir.
Öğrenmenin ileri düzeyi nedir? Hangi bilgileri daha kalıcı öğrenmiş sayılırız? Gittiğimiz okullarda öğrencilerin ve özellikle Türkçe ve edebiyat öğretmenlerinin yoğun şikayetleri ne anlama geliyor? Bulma, bilme, işaretleme ile analiz edebilme, kelime ve kavramları yerli yerinde kullanarak yazabilme, yazıya uygun başlık koyabilme gibi beceri ve kazanımların hangi düzeyde öğrenme olduğunu yeniden hatırlatma vaktidir. Bir dönemler bir kaza ile bir taksi durağında kapısından döndüğümüz yeni sisteme sessiz sedasız yaklaşırken, öğrenci, öğretmen, veli, yazar çizer kim varsa bu çabaya destek olmalıyız.
Eğitimin tarafları arasında değişime en hızlı uyum sağlayan velilerimizdir. Biz idareci ve öğretmenler direnir, eski ve kolay olana özlem duyarken, veliler yeni duruma göre gereken ne ise yapıyor. Yıllar yılı özel ders, dershane, kurs, kaynak kitap eğitim adına sakıncalı ne varsa bu hızlı uyum üzerine pazarda yerini almadı mı?
,Okulu, öğretmenin emeğini, çocuklarımızın geleceğini bu sistem heba etmedi mi? Özel okullardaki hayalet sınıf denetimi, kesilen cezalar çürüyen sisteme ait sonuçlardır. Piyasanın aktörleri ve veliler şimdiden açık uçlu sorulara göre sınav hazırlığı yapan, yaptıran kişi ve kurumları bulmuş ve tasarlamıştır. Bence sakıncası yok, yeter ki okuyup, analiz etme ve yazma konusunda yoğunlaşsınlar. Buna mecburlar aslında. Direnmek, itiraz etmek yerine, zora talip olup, bu alandaki yosun tutmuş becerilerimizi yeniden gün yüzüne çıkarmalıyız.
Açık uçlu sessiz devrim başarılı olsun, çocuklarımız okusun, yorumlasın. Sanata, spora yönelsin, sosyal medyadan kurtulsun. İşte o zaman okulların en gözde yeri kütüphaneleri olur. Veliler, valilerden kütüphane talep eder. Müdürler spor kulübünü kendisi kurar. İstatistikler kendiliğinden anlamlı hale gelir.
Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri 

Talat YAVUZyavuztlt@hotmail.com