KENDİNİ FARELİ KÖYÜN KAVALCISI SANANLARA NOTLAR « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

KENDİNİ FARELİ KÖYÜN KAVALCISI SANANLARA NOTLAR


Bazen anlamak için sadece akıl yetmez. Ön yargıdan uzak olmak, izan ve insaf sahibi de olmak gerekir. Puslu zamanlar, en çok da izan ve insafın rafa kalktığı, hak ve adalet arayışı üzerinden politik hesapların yapıldığı günlerdir bu vakitler.

Puslu vakitler deyince aslında meselenin “ağaç” olmadığı gezi olaylarını hatırlatmadan olmaz. Başörtülü bir bayan üyemizin-yeşile ve Allah’ın emaneti doğaya olan sorumluluk duygusu ile- sendikamızı göreve çağırmak için, “Başkanım Taksim’de kesilen ağaçlar için bizim de canımızı yakmıyor mu? Bizim de Gezi Parkı’na gitmemiz gerekiyor.” dediğini hiç unutmam. Sonradan anlaşıldı ki, o gün Taksim’i ateşe verenlerin derdi başkaydı.

Zaman değişir bazı tiplerin hikayesi değişmez. Bakmayın siz bugünlerde “Hak hukuk” diyerek öğretmenler odalarını gezerek “Doğrucu Davut” pozu vermelerine. Biz eski zamların diliyle söyleyecek olursak;
“Biz onların cemaziyel evvelini de biliriz!”

Bugün, “Düşmana ne hâcet” dedirtecek düzeyde basireti nakıs bir anlayışın tezahürü Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden hak mücadelesi yapanlara kulak kesilenlere diyeceğim odur ki; Biz bu arkadaşlarımızın atalarını Merhum Kurucu Genel Başkanımız Akif İnan’ın döneminde kurulan “Emek Platformu” ‘ndan biliriz.
Kadın çalışanların pantolon giyme hakları için (Evet yanlış duymadınız pantolon giyme hakları için) birlikte mücadele ederek iş bırakma eylemi yaptığımız günün ertesinde;
” İnançları gereği başörtüsü takılan arkadaşlarımızın hakları için birlikte irade ortaya koyalım” dediğimiz gün, ideolojik gerekçelerle yan çizmelerini iyi biliriz. Bugün ÖMK üzerinden öğretmenleri domine etmek isteyen “tek yumurta ikizi” sendika(lar), “ahlâkî üstünlük” diye bir dertleri varsa; önce, “Sivil İtaatsizlik” eylem kararı üzerinden, satır aralarına sakladıkları başörtüsü ve inanç hazımsızlığını izah etsinler. Sonra, 6.Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Memur Sen’in ” Kamu İşveren Heyeti karşısında tüm çalışanları temsilen gelin birlikte mücadele edelim ” çağrısına niye kulak tıkadınız?

Ne siz, “Fareli köyün kavalcısı” sınız ne de öğretmenler, peşinizden gelecek sürü’dür.
Biz bir şeyi gayet iyi biliyoruz:

“Önce yoldaş sonra yol, diyor şair. yolun güzelliği ise yoldaşın güzelliğinden geliyor. bir yola çıkacaksanız mesela hayat gibi yanınızda size değer veren, kıymetinizi bilen…”

Derdi, “üzüm yemek” olanların, puslu zamanların bilindik tipleri’ nin “allı pullu” sözlerine itibar edecek değil elbet. Sözün bittiği yerde dün, “Her Eylem Yeniden Diriltir Beni ” demekten geri durmadık bugün de duracak değiliz.

İdris Şekerci
EBS İstanbul 6 No.lu Şube Başkanı

İdris ŞEKERCİidrissekerci@kamudanajans.com