Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Kıyamete kadar da Gazi Meclis’te ‘Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.’ yazısını ve ruhunu kimse silemeyecek, kimse ülkemizi ve milli iradeyi işgal edemeyecektir. Milletimizin her zaman dara düştüğünde yegane sığınağı tecelligahı Meclis olmuştur.” dedi.

Bakan Abdulhamit Gül, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen, 150’nin üzerinde hukuk fakültesi öğrencisinin vekil olarak görev aldığı, meclis gruplarına ayrılarak yasa tasarılarını tartıştığı İstanbul Üniversitesi Meclis Simülasyonu etkinliği kapanış programına katıldı.

İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre Kültür Merkezindeki programda konuşan Bakan Gül, ülkenin geleceği ve kendi gelişimlerine katkıda bulunmak için bir pazar gününü böyle bir etkinliğe ayıran gençleri tebrik etti. Bu çalışmanın gençlerin mesleki hayatına çok önemli katkılar sağlayacağına değinen Bakan Gül, büyük bir heyecan duyduklarını dile getirdi.

“Parlamentoya hepiniz yakışırsınız.” diyen Gül, şöyle konuştu:

“Parlamentoda aramızda mutlaka bulunacaklar da olacaktır. Sadece milletin temsilcisi olmak, parlamentoda milletvekilliği yapmak, yasama anlamında bir yetkiyi kullanmaktan da öte bir durumdur. Yasama çalışmalarında en verimli çalışma, milletvekillerinin kanun teklifinde akademisyenlerden, bu konunun uzmanlarından, sivil toplum kuruluşlarından, toplumun farklı kesimlerinden, konu neyse hangi alanla ilgiliyse ticaretle ilgiliyse ticaret erbabından, Ticaret Hukuku Kürsüsü’nden, özel hukuktan, cezayla ilgiliyse Ceza Hukuku Kürsüsü’nden, bu konudaki uygulayıcılardan, kanun yapıcılarının, milletvekillerinin istifade etmesi lazım. Buradan mezun olduğunuzda ister avukat olun ister hakim savcı olun ister öğretim görevlisi olun isterse milletvekili olun tüm yasama çalışmalarına katkıda bulunacak bir göreviniz bulunacaktır. Göreviniz ne olursa olsun avukat olursanız milletin vermiş olduğu bir vekalet var, onu temsil ediyorsunuz, savunma hakkının gelişmesi için kullanıyorsunuz, hakim savcı olursanız millet adına adaleti tecelli ettirmek için bu onurlu görevi ifa ediyorsunuz, nerede hangi meslekte olursanız olun millet adına bir şey yaptığınızı, bir eylemde bulunduğunuzu asla hatırdan çıkarmayın.”

– “TBMM ‘Milli iradenin tecelligahı'”

Bakan Abdulhamit Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bir asrı aşkın süredir “milli iradenin tecelligahı” olarak görev ifa ettiğini kaydetti.

Parlamentoda kürsünün arkasında “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” yazısı olduğunu anlatan Gül, “Bu yazı sıradan bir yazı değildir. Bu yazı Türkiye’nin demokrasinin, hukukunun, milli iradenin tecellisi anlamında serlevhadır, çok önemli bir manaya sahiptir. Parlamentoda bu yazıyı gördüğünüzde ve hala bu hayata geçtiğinde, bunu görmesek de hissediyoruz, yaşıyoruz, bu bir ülke için, demokrasi için en büyük kazanımdır.” ifadelerini kullandı.

23 Nisan 1920’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Birinci Meclis üyelerinin “Hakimiyet bila kayd-u şart millete aittir.” hükmünü tecelli ettirdiklerini belirten Bakan Gül, Meclis’in de “Gazi Meclis” olarak bu ruha sahip bir şekilde misyonunu sürdürdüğünü kaydetti.

Ankara’da parlamento ve Polatlı arasının yaklaşık 90 kilometre olduğunu anlatan Gül, “Polatlı’dan top sesleri duyulmasına rağmen parlamento çalışmalarını inkıtaya uğratmamıştır kanun yapma ve Kurtuluş Savaş’ını yönetme, Cumhuriyet’i ve demokrasiyi inşa etme mücadelesini sürdürmüştür. Bu anlamda da bizim için çok tarihi ve anlamlı bir çatıdır. Meclis demokrasimizin gücü ve güvencesidir. Oraya sizin gibi genç arkadaşların katılımıyla Meclis’teki bu çıta daha da yükselecektir.” dedi.

– “Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir ruhunu kimse silemeyecek”

Adalet Bakanı Gül, 15 Temmuz darbe girişiminde Meclis’in bir kez daha “Gazi” olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Meclis kubbesinin üzerine bombaların düştüğünü bizzat yaşayan bir arkadaşınızım. Meclis orada da tüm değerleriyle tüm yaklaşımlarıyla ve siyasi partilerin temsilcileriyle milletin iradesine karşı, bu saldırının karşısında dimdik durmuştur, bir kez daha Gazi Meclis olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, Meclis’in de manevi şahsında mündemiç olan esarete karşı çıkışıyla bütün dünyaya Kurtuluş Savaşı’nda da 15 Temmuz’da da bir kez daha bunu göstermiştir. Kıyamete kadar da Gazi Meclis’te ‘Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.’ yazısını ve ruhunu kimse silemeyecek, kimse ülkemizi ve milli iradeyi işgal edemeyecektir. Milletimizin her zaman dara düştüğünde yegane sığınağı tecelligahı Meclis olmuştur.”

TBMM’nin bir Türkiye yansıması olduğunu vurgulayan Gül, Meclis’in her düşünce, inanç ve kesimden milletin temsilcilerinden oluşan bir yapı olduğunu hatırlattı. Meclis’te hakim olan ruhun millete ait ortak akıl olduğunu belirten Gül, “Milletimizin ruhu, ufku, ortak akıl, ortak iradesi ve bunların hepsinin oluşturduğu mehabet ve saygınlığı temsil ediyor. Sadece bir genel kurul salonu değildir, sadece milletvekili sayılarıyla mücessem bir bina ya da bir çatıdan daha başka bir şeydir. Milletimizin irfanını, ortak aklını ve gelecek tasavvurunu, milli iradeyi temsil eden bir manaya sahiptir. O yüzden de çok değerlidir, bunu da her zaman korumamız. gerekir.” dedi.

– Genç hukukçu adaylarına öneriler

Adalet Bakanı Gül, yasama, yürütme ve yargıdan hangisinde görev alınırsa alınsın millet adına iş yapıldığının unutulmamasını istedi.

“Tecrübeden yoksun bilgi eksik ve aksak kalır.” diyen Gül, her meslekte işin püf noktasını öğrenmenin önemli olduğunu söyledi.

Gençlere İstanbul’u ruhuyla yaşamaları, arkadaşlık ve insan biriktirmelerini öneren Gül, “Bugün deseler ‘Tekrar döner misin?’ Her şeyi bırakır o öğrencilik yıllarıma dönmek isterim.” ifadelerini kullandı.

Bakan Gül, gençlere adil olmaları ve farklı görüşleri dinlemeleri tavsiyesinde bulunarak şöyle devam etti:

“Parlamentoya da hakim olan ruh, her görüşün her düşüncenin orada tartışılmasıdır. Niçin yasama dokunulmazlığı, yasama sorumsuzluğu, kürsü dokunulmazlığı var? Kürsüde kim ne söylerse söylesin ona tahammül edeceksiniz, bunun adı demokrasidir. Demokrasi tahammül kültürüdür. ‘Muhalefet, baksana neler söylüyor, neler eleştiriyor.’ Elbette eleştirecek. Demokrasinin en büyük kazanımı muhalefettir, muhalefet de eleştirecek.”

Gençlerden siyasete ödev vermelerini ve milletin geleceğini dizayn etmelerini isteyen Gül, “Kimsenin sizin düşünce, yaşam tarzınıza, inancınıza müdahale etmesine izin vermeyin. Aklınızı da kiraya vermeyin arkadaşlar.” dedi.

– “İlk 100 bine girebilenler ancak Hukuk Fakültesini tercih edebilecek”

Bakan Abdulhamit Gül, Türkiye Adalet Akademisini Hukuk Fakültesi öğrencilerine açacak çalışmayı bu dönemde yaptıklarını söyledi. Hukuk Fakültelerine girişte 2019’da ilk 190 bin başarı puanına sahip olanların girebildiğini bunu 125 bine indirdiklerini belirten Gül, “Önümüzdeki yıl Türkiye’de ilk 100 bine girebilenler ancak Hukuk Fakültesini tercih edebilecek. Bu yönüyle de çıtanın daha da yükseleceğine, Hukuk Fakültelerinin katkısının daha da artacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de herkesin hak ve özgürlüklerinin korunmasını talep etme, devletin de bunu koruma mükellefiyeti olduğunu dile getiren Gül, ülkenin birlik ve beraberliğinin daima daha iyi noktalara ulaştırmak gerektiğini söyledi. Gül, demokrasinin en büyük düşmanlarından birisinin de “Ötekileştirme” olduğunu kaydetti.

Cumhuriyetin yeni yüzyılda daha özgür, daha güçlü, daha müreffeh ve daha aydınlık bir Türkiye’ye doğru emin adımlarla ilerlediğini belirten Bakan Gül, “Burada en büyük güvencemiz siz gençlersiniz. Yeni yüzyılda yeni ve sivil bir anayasaya Türkiye’nin ihtiyacı vardır diye düşünüyorum. Gelin sizlerin de eliyle daha da güzelleşsin, hem anayasa hem de kanunlar lafzıyla ruhuyla milletin sorunlarını çözen, hukukun üstünlüğüne, demokrasinin güçlenmesine, çoğulculuğa, uzlaşmaya önemli katkılarda bulunsun.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da Meclis Simülasyonu etkinliğinin özünü kaybetmeden geleneksel hale getirilebileceğini söyledi. Ak, emeği geçen öğrenci ve rehberlik eden hocalara teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Ak, Bakan Abdulhamit Gül’e plaket ve bir tablo sundu. Bakan Gül daha sonra simülasyona katılan Hukuk Fakültesi öğrencileriyle fotoğraf çektirdi.