Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yılki yükseköğretim açılış törenindeki”Vakıf üniversiteleri vakıf olmaktan çıkmışlar, adı vakıf ama tamamen ticari çalışıyorlar” tespitini hatırlatan Saraç, “Cumhurbaşkanımızı bu ifadeye sevk eden, vergisiz kazanç yolu olarak görenler var. Cumhurbaşkanımız bir hakikati ifade etmektedir ve doğrudur. Burada asıl rencide olanlar işlerini çok doğru yapan, ülkenin kalkınması yolunda büyük katkılar sağlayan vakıf üniversiteleridir. Onlar da çürük elmalar yüzünden aynı potada değerlendirilmekten çok rahatsızlar” dedi.
Saraç, her yıl yapılan denetlemelerde çok büyük rakamlarda bazı üniversitelere usulsüz kaynak aktarımı yapıldığı tespit edildiğini açıkladı. Saraç, “Biz bunların üniversitelere tekrar döndürülmesi için çalışıyoruz” diye konuştu.
Sadece vakıf değil, devlet üniversitelerinin de önceliklerinin ‘kalite’ olması gerektiğini vurgulayan Saraç “Ayrıca Türkiye gerçekleriyle uyuşmayan yatay büyümenin ülkenin kalkınmasına katkı sağlamayacağı, bunun için dikey büyüme yani sisteme derinlik kazandırılmasının gerek olduğu kanaatindeyiz. Bu bağlamda vakıf üniversitelerinin ‘sürekli büyüme’ taleplerinin vakıf mantığıyla izahını yapmak çok zor” dedi.
TİCARİ KAYGILAR OLMAMALI
Vakıf üniversitelerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade ettiği gibi ‘vakfetme’ ruhuyla hareket etmelerini beklediklerini belirten Saraç, “Vakıf kavramı bizim dünden bugüne kazandığımız bir kavram değil. Bu kavramı ticaretle özdeşleştirdiğimizde kendi kültürümüze de kötülük etmiş oluruz” dedi.