MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu 22. Dönem Sertifika Töreni’nde gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin konuşan Bahçeli, “Komisyon 19. toplantısını 4 Aralık’ta yaptı. PKK’nın kurucu önderinin mesajları makbul. Kamuoyuna maksatlı açıklamalar yapmanın, süreci çarpıtmanın hiçbir mana ve ehemmiyeti yok. Berrak suyu bulandırmanın hiç gereği yok.” ifadelerini kullandı.
Mesud Barzani’nin Şırnak’ta uzun namlulu silahlı korumalarla Türkiye’ye gelmesine tepki gösteren Bahçeli’ye, Barzani ofisi, “Biz, Allah’ın Devlet Bahçeli’ye hidayet verdiğini, ırkçılık ve şovenizmden vazgeçtiğini sanıyorduk. Ancak görünen o ki; o hala eski Bozkurt, sadece şimdi koyun postuna bürünmüş” demişti. Kendisine verilen cevaba tepki gösteren Bahçeli, “Cizre provokasyonu bizi yıldıramayacak. Bizim hidayete erip ermediğimizi bir fani değil, Cenab-ı Allah bilecek. Bozkurtluğumuza gelince ecel aman verdiği müddetçe bozkurt olacağım öyle de göçüp gideceğim.” şeklinde konuştu.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
“AHLAK BAŞKA ETİK BAŞKA”
“Aklın olmadığı yerde iradenin hükmünden bahsedilemez. Akıllarını kullanmak yerine alıklaşmış kafaları ile bizi anlamalarını beklemiyoruz. Konuşacak yerde susanlarla susacak yerde konuşanlarla kimi zaman gönül gözümünüzden akıl ve iman dolu yürüyüşümüzle adım adım ilerliyoruz. Ahlak insanlar arası ilişkiler temelinde, değerler sistemi şeklinde ortaya çıkan bir olgudur. Ahlak başka etik başkadır. Sadece gözümüzle gördüklerimize inansaydık ne ilimden ne de imandan bahsedebilirdik. Bugünkü Batılı hayat büyük çapta tatminsizliklere yol açmaktadır.
“İBB’DEKİ SOYGUN AHLAK KRİZİDİR”
Bahis iddialarıyla Türk futboluna gölge düşürenlerin, milletimizin alın terini dolandıranların neden olduğu ahlaki krize hepimiz kafa yormalıyız. Şiddet vakaları ahlak krizidir. Yalan, dolan ve iftiradan medet umarak haysiyet cellatlığı yapmak ahlaki krizdir. Belediyelerde rüşvet ve yolsuzluk ahlak krizi değil midir? İstanbul Büyükşehir Belediyesi soygunu her tarafa sıçramış gayrimeşru ilişkilerin bir manzumesi, milli hafızaya yerleşmiş bir ahlak krizidir. Buna karşı adaletin devreye girmesine, yargı mensuplarını itibarsızlaştırmak ahlak krizi değil mi? Yargı mensuplarımızı itibarsızlaştırmaya çalışmak ahlak krizi değil midir. Çocuk yaştaki tetikçilerin sahaya sürülmesi ailelerin dağılması bir ahlak krizi değil midir? Büyükçekmece Adliyesi’ndeki hırsızlık, emanete hıyanet etmek ahlak krizi değil midir? Adaletin en hakiki formu muhabbettir. Çocuklarımızı suça sürükleyen asıl kaynakları ortadan kaldırmalıyız.
“PKK’NIN KURUCU ÖNDERİNİN AÇIKLAMALARI MAKUL”
Küstah ve kumandalı söylemlere rağmen adım adıma sonuca doğru gidiyoruz. Yakamızı kaptırmadan yolumuzda ilerliyoruz. Terörsüz Türkiye hedefini akıl ve adalet aydınlığı ile küresel tehditler karşısında tek yürek olmaktan başka seçenek tanımıyoruz. Komisyon 19. toplantısını 4 Aralık’ta yaptı. PKK’nın kurucu önderinin mesajları makbuldur. Bu mesajın hilafına, kamuoyuna maksatlı açıklamalar yapmanın, süreci çarpıtmanın hiçbir mana ve ehemmiyeti yoktur. Berrak suyu bulandırmanın hiç gereği yoktur. Ülkemiz adil ve ahlaki temelli barış mimarisini hayata geçirecek.
Cizre provokasyonu bizi yıldıramayacak. Bizim hidayete erip ermediğimizi bir fani değil, Cenab-ı Allah bilecek. Bozkurtluğumuza gelince ecel aman verdiği müddetçe bozkurt olacağım öyle de göçüp gideceğim. Barış kuşunun 2. kanadı takılacak ve uçuşunu herkes görecek. Bu tarihi fırsatı elimizden kaçıramayız. Uçuk sözlere sırtımızı dönüyoruz. Kürt kardeşlerimizin alayını hürmetle kucaklıyoruz.”