Bilim insanları yalnız yaşayan bireylerde stres artışı, uyku düzensizliği, beslenme alışkanlıklarında bozulma, sosyal becerilerde zayıflama ve bağışıklık sisteminde risk artışı gibi beş temel değişimi ortaya koydu. Yalnız yaşamın etkilerinin kişiden kişiye farklılık gösterebildiğini belirten uzmanlar, bu durumun hem zihinsel hem fiziksel sağlık üzerinde kalıcı sonuçlar yaratabileceği uyarısında bulunuyor.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre, son yıllarda dünya genelinde yalnız yaşama oranları hızla artarken, uzmanlar bu yaşam biçiminin biyolojik ve psikolojik etkilerinin sanılandan daha derin olduğunu söylüyor. UCL’nin 7 bin 500 kişiyle yürüttüğü araştırma, uzun süre yalnız kalan bireylerde stres hormonu kortizol seviyesinin belirgin şekilde arttığını ortaya koydu. Harvard Tıp Fakültesi’nin çalışması ise bu kişilerin uyku kalitesinin düştüğünü, geceleri “tetikte olma” hissi nedeniyle sık sık uyanma eğiliminde olduklarını belirledi.

SOSYAL İLETİŞİM VE DUYGUSAL İFADE GÜCÜNÜ ZAYIFLATIYOR

Finlandiya’daki araştırmalarda, yalnız yaşayan bireylerin düzensiz beslendiği ve daha fazla hazır gıda tükettiği gözlemlendi. Stanford Üniversitesi’nin davranışsal analizleri ise yalnızlığın sosyal iletişim ve duygusal ifade gücünü zayıflattığını gösterdi.

Ohio State University’nin 2022 tarihli verilerine göre, yalnızlık algısı yüksek bireylerde bağışıklık sistemi iltihap belirteçleri artıyor. Uzmanlara göre bu durum, yalnızlığın sadece bir yaşam biçimi değil, sağlık açısından da dikkate alınması gereken bir risk faktörü olduğunu kanıtlıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 verilerine göre ise ülkede tek kişilik hane halklarının oranı yüzde 20’ye yükselmiş durumda. Yalnız yaşayan birey sayısı 5 milyon 300 bini aşarken, uzmanlar sosyal bağların güçlendirilmesinin toplum sağlığı için kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.