Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, beş yıllık belirli süreli kira sözleşmesi bitmeden “konut ihtiyacı” sebebiyle kiracının tahliyesini isteyen ev sahiplerini haksız buldu. İlk derece mahkemesinin tahliye kararına itiraz eden Yargıtay, kanundaki açık hükme dikkat çekerek, belirli süreli kontratlarda tahliye davasının ancak sürenin bitiminden sonra açılabileceğini hükmetti ve kararı kanun yararına bozdu.

Son dönemde mahkemelerde artan kiracı-ev sahibi uyuşmazlıklarına ilişkin Yargıtay’dan önemli bir emsal karar geldi. Semiha Koldaş ve Yusuf Koldaş isimli ev sahipleri, 15 Ağustos 2020 tarihinde 5 yıllık belirli süreli kontratla kiraya verdikleri konut için, kendilerinin ve çocuklarının ihtiyacı olduğunu öne sürerek 1 Aralık 2023 tarihinde tahliye davası açtı.

İLK MAHKEME KARARI HUKUKA AYKIRI BULUNDU

NTV’nin haberine göre kiracı Bayram Ok’un avukatı, ihtiyacın samimi olmadığını belirterek davanın reddini talep etmesine rağmen, ilk derece mahkemesi ev sahiplerinin başka taşınmazının olmadığı gerekçesiyle ihtiyacın gerçek ve zorunlu olduğu kanaatine vararak davanın kabulüne karar vermişti.

Ancak Yargıtay’ın incelemesinde, ilk derece mahkemesinin sözleşme hukukunun temel bir kuralını göz ardı ettiği tespit edildi. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Borçlar Kanunu’nda yer alan, belirli süreli kira kontratlarında tahliye davasının ancak sürenin bitiminden sonra açılabileceği kuralını esas aldı.

YARGITAY’DAN KESİN HÜKÜM: SÜRE DOLMADAN DAVA AÇILAMAZ

Yargıtay 3. Dairesi, 15 Ağustos 2020’de başlayan beş yıllık kira kontratının 15 Ağustos 2025 tarihinde sona ereceğine dikkat çekerek, bu süre dolmadan 1 Aralık 2023 tarihinde açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu kesinleştirdi.

Yüksek Mahkeme, bu kararıyla, ev sahiplerinin sözleşme süresi devam ederken dahi konut ihtiyacını öne sürerek kiracıyı çıkaramayacağını netleştirdi. Yargıtay, ilk derece mahkemesinin kararının sonucuna etkili olmamak kaydıyla, hukuka aykırı olması nedeniyle kanun yararına bozulmasına karar verdi.