Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Genel Kurulu’nda Bakanlığının 2026 yılı bütçesi görüşülürken, mülakat uygulamasına yönelik eleştirilere sert ifadelerle yanıt verdi. Tekin, özellikle CHP grubunun eleştirilerine karşı geçmiş örnekleri hatırlatarak, mülakatın bazı meslekler için zorunlu ve gerekli olduğunu savundu.
“Geçmişte İlk 10’a Girenler Elendi”
CHP’nin mülakat karşıtı tutumunu anladığını ifade eden Bakan Tekin, geçmişte yapılan mülakat uygulamalarını hatırlatarak dikkat çeken bir örnek verdi:
“Mülakat denildiğinde aklınıza Sayın Moğoltay ve Seyfi Oktay döneminde yapılan mülakatlar geliyor. Ben mülkiye mezunu olarak o sınavlara girdim. İlk 100’e girenlerden 57’si, ilk 10’a girenlerden ise 6’sı elendi.”
Bu sözlerle geçmişteki uygulamaların adil olmadığını ima eden Tekin, kendi dönemlerindeki mülakat sisteminin ise şeffaflık esasına dayandığını vurguladı.
“Bizim Mülakatlarımız Kamera Kayıtlı”
Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan mülakatların kamera kayıtlarıyla güvence altına alındığını belirterek, sürecin denetlenebilir olduğunu söyledi:
“Bizim yaptığımız mülakatlarda güvenlik kamerası kayıtları bulunmaktadır.”
Belediyelere Dikkat Çekti
Muhalefetin mülakat eleştirilerine karşı dikkat çeken bir soru yönelten Bakan Tekin, belediyelerin de mülakat uygulamasına başvurduğunu hatırlattı:
“Mülakata bu kadar karşıysanız, Kadıköy Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi neden mülakat yapıyor? Madem karşısınız, KPSS ile alın o zaman.”
“İtfaiyeciye Oluyor da Öğretmene Mi Olmuyor?”
Bazı mesleklerde mülakatın kaçınılmaz olduğunu savunan Tekin, öğretmenlik mesleği için de bu yöntemin gerekli olabileceğini dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
“İtfaiyeci itfaiyeciye mülakat yapılabiliyor da öğretmene mi yapılamıyor?”
Siyasi Referans İddialarına Sert Yanıt
Mülakatlarda siyasi referans kullanıldığı yönündeki iddialara da değinen Tekin, net bir tavır ortaya koydu:
“Siyasi referansla mülakatta sıralamaya girdiği ispat edilen bir kişi bile varsa gereğini yaparım. Ancak bunu ispat edemezseniz, bu iftiralar için özür dilemek zorunda kalırsınız.”