YHS ÇALIŞANLARI ÜVEY EVLAT DEĞİLDİR « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

YHS ÇALIŞANLARI ÜVEY EVLAT DEĞİLDİR


 

Sendikalar, STK’ları ya da kamu idaresinin doğrudan ya da dolaylı paydaşlarının bir görevi de, görünmeyeni göstermek, fark edilmeyenin fark edilmesini sağlamaktır. Ne kadar iyi sürücü olursanız olun, kullandığınız aracın evsafına göre değişse de hepsinin kör noktası vardır. Bu noktayı dikkate almazsanız beklenmedik anda kazaya neden olabilirsiniz ya da bizzat kaza yapabilirsiniz.

 

Araç örneğini niye verdiğimi merak edeniniz olmuştur. Meseleyi daha da gizemli hale dönüştürmeden meramımıza geçelim isterseniz. Malum, salgın sürecinde eğitim neredeyse bir buçuk yıl uzaktan/ online olarak devam etti.  Yüz yüze eğitime hazırlık anlamında bir dizi tedbirler alındı. Temizlik ve hijyen konusunda  “Okulum Temiz” başlığı altında projeler yürütüldü, güvenliğin her zamankinden daha fazla önem arz ettiği ifade edildi.

 

Yüz yüze eğitime sorunsuz geçilebilmesi adına okulların fiziken hazır edilmesi, temizlik ve güvenlik ihtiyacının karşılaması sadece okul yöneticilerinin çözebileceği, yerel imkanlarla çözülebilecek bir sorun değildir. Bakanlık düzeyinde ilave tedbirler alınması gerekiyordu. MEB, burada radikal bir karar alarak geçen hafta da kısmen değindiğimiz bir karar aldı. Bakan imzasıyla, YHS (Yardımcı Hizmetler Sınıfı)’ li olan personelin asli görevlerine gönderilmesi talimatı verildi.

 

Sözün başında ifade ettiğimiz “kör nokta” işte tam da burasıydı. Bakan Bey’in- evrak üzerinde -okulların temizlik elemanı sorununun bu şekilde çözülebileceğini sanmasını bir yere kadar anlayabiliriz. Asıl anlayamadığımız Bakan Bey için fark edilmesi kısmen mümkün olmayan bu durumun,  bürokratlar tarafından yeterince izah edilmemesi.

 

İdari hizmetlerde görevlendirilen YHS ‘li personelin,  İlçe ve İl Milli Eğitim müdürlüklerinin iş yükünü önemli ölçüde deruhte ettiklerini-sahada olan- hepimiz yakinen biliyoruz. Benim de şahsen tanıdığım, 8-10 yıldır idari hizmetlerde görevlendirilen YHS’li çalışan var. YHS çalışanlarıyla ilgili bu karar alınırken keşke eğitimin paydaşları ile ya da taşra teşkilatı ile istişare edilmiş olsaydı. Uzun yıllar masa başında devletine hizmet eden bu arkadaşların eline-bir oldu bittiyle- süpürge verilmesi doğru değildir. Her kurum ziyaretimizde aldığımız eleştiri, “Biz MEB’in üvey evladı mıyız?” serzenişidir.

 

Hani haksız da sayılmazlar. Empati yaptığımız vakit, uzun yıllar ücretli öğretmenlik yapanlar için –bir seferlik de olsa- mülakatla kadroya geçirilmesinin benzeri YHS’li arkadaşlarımız için uygulanamaz mıydı?

 

Birçoğu kendini yetiştirmiş, çalıştığı alanda meleke kesp etmiş bu arkadaşlarımız için hiç olmazsa hızlıca bir sınav takvimi işletilerek başarılı olanların idari hizmetlerde başarılı olamayanların ise asli görevlerine döndürüleceği bir fırsat verilmelidir.

 

Okulların temizlik ve güvenlik sorunu için daha köklü çözümlere odaklanılmalı, yıllardan beri kadro istihdamına gidilmeyen bu alanda personel alımına gidilmelidir. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile görüşme yapılarak, İş Kur üzerinden yapılan geçici istihdamda yaşanan sorunlara çözüm üretilmeli ve personel sayısında artış sağlanmalıdır. İlaveten, geçici çözüm olarak önemli bir açığı kapatan TYP- İş Kur kapsamında yapılan bu personel alımlarında-MEB’e özel- şartlarda hafifletmeye gidilmelidir. İstanbul gibi metropol bir şehirde,  okulların güvenlik sorunu ortada iken TYP kapsamında güvenlik alımı yapılmamasına ise çözüm üretilmelidir.

 

MEB,  çalışma barışının temini adına,  YHS’lilerle ilgili yazıyı –bir seferliğine- geri çekmelidir. Çözüm adına ifade etmeye çalıştığımız, alandan gelen tekliflerden birisi,  ya da soruna çözüm olacak bir başka yöntemle, idari hizmetlerde görevlendirilen arkadaşlarımızın bu taleplerine karşılık vermelidir.

 

İdris ŞEKERCİ

Eğitim Bir Sen İstanbul 6 No.lu Şube Başkanı

İdris ŞEKERCİidrissekerci@kamudanajans.com