Bakan Kirişci: Mevzuat ile tarımda adeta bir devrim başlayacak « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Bakan Kirişci: Mevzuat ile tarımda adeta bir devrim başlayacak


Bakan Vahit Kirişci, tarım sektörü temsilcileri ile toplantıya katılmak için Kırklareli’ye geldi. Kırklareli Valiliği’ni ziyaret eden Kirişci’yi burada Vali Birol Ekici karşıladı. Kirişci, ardından Kırklareli Üniversitesi konferans salonuna tarım sektör temsilcileri ile buluştu. Toplantıya; Vali Ekici, AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, bakanlık temsilcileri ile çok sayıda üretici katıldı. Burada konuşan Kirişci, AK Parti hükümeti göreve geldiğinde ülkedeki tarım ve gıda ürünleri ihracatının 2,8 milyar dolar olduğunu belirterek, “Göreve geldiğimizde; tüm Türkiye’nin ihracat rakamı, 36 milyar dolardı. 2022 sonu itibarıyla tek başına tarım ve gıda ürünleri ihracatı, 30 milyar dolar. İnşallah hedefimiz; yıl sonu itibariyle bu 36 milyar doları, tek başına tarım sektöründe gerçekleştirmek” dedi.

‘TAHIL KORİDORU, DÜNYAYA RAHAT NEFES ALDIRDI’

Doğru hamlelerle Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan gıda krizinin çözüldüğünü belirten Kirişci, “860 civarında geminin geçtiği bir tahıl koridorunu açtık, 6 ay çalıştı. Bir 6 ay daha geçti, şimdi bir 2 ay daha uzatması var. Temennimiz; bunun uzaması. Geçen yıl bu zamanlarda, akaryakıtın 31 liraya kadar çıktığını hatırlayalım. Bugün akaryakıt 21 lira. Bugün 1 yıl öncesine göre gübreyi daha ucuza alabilir hale geldik. Sadece tarım ürünleri ve gıda sektöründe değil; bütün emtia fiyatlarında ciddi bir gerileme yaşandı. Tahıl koridoru, dünyaya rahat nefes aldırdı. Millet ‘oh be’ dedi. Çünkü nereye gideceği belli değildi. Geçen yıl bu zamanlarda 1 ton buğday 445 dolardı. Şu anda buğday almak isterseniz 295-300 dolar. Bunları bir rastlantı, tesadüf veya 2 kişi arasında geçen bir görüşme olarak görürsek; kendi ülkemize haksızlık etmiş oluruz. Çünkü Türkiye herhangi bir ülke değil. Türkiye, güçlü bir ülke. Türkiye tarımsal üretimi ile de vazgeçilmez olduğunu gösteren bir ülke oldu” diye konuştu.

‘NİYE 750 KİLOMETRE MESAFEDEN GELSİN’

Tarımda arz güvenliği, güvenilir gıda, gıdaya erişim ve güvenilir sistemden oluşan 4 maddeye dikkat çeken Kirişci, “Bu sistemlerin risklere karşı dayanıklı olması gerekiyor. Ne demek istiyorum? Her şehrin mutlaka kendine yeterli olması gerekiyor. Örnek veriyorum; Antalya’dan domates yola çıkıyor, 750 kilometre yol katediyor. Bu 750 kilometre yol, 270 bin kamyon ile Türkiye’deki 76 ilden İstanbul’a tedarik yapılıyor. 140 milyon kilometre yol katediyor. Üretim noktasından tüketim noktasına gelmesi 4 gün sürüyor. Bu doğal olarak, lojistik maliyetleri arttırıyor, ürünün gıda tazeliğini ortadan kaldırıyor, karbon ayak izine sebebiyet veriyoruz, bunun da büyüklüğü 117 bin ton. Bundan dolayı diyoruz ki; yerinde istihdam, başka bir kısmı kent tarımı. Şu anda Kırklareli bu manada artısı olan bir şehir. Niye 750 kilometre mesafeden gelsin? Hemen başında İstanbul; metropol bir kent. Burası, çok güzel bir tedarikçi kent olabilir. Burada endüstriyel seralar ve bu endüstriyel seralar içerisinde jeotermal başta olmak üzere yenilenebilir enerji ile ısıtılan seralar; aynı zamanda sera OSB’ler, bunlar mutlaka hayata geçirilmeli” dedi.

TARIMDA MEVZUAT DEĞİŞİYOR

Yeni mevzuat değişikliği ile planlı tarım ve sözleşmeli üretim modellerinin hayata geçeceğini anlatan Kirişci, “Bu değişiklik, 9 kanun ve 40 maddeden müteşekkil. Bu dönemlerde Meclis’ten mevzuat çıkartmak kolay değil. Çünkü herkesin odaklandığı şey; seçimdir. Burada özellikle planlı tarımı mümkün kılan, sözleşmeli üretimi gündeme getiren, ekilmedik bir karış toprak bırakmayan ve de üreticinin tamamını çiftçi kayıt sistemi içerisinde veya diğer sistemlerde kayıt altına alıp desteklemeye çalışan bir mevzuatı şu anda kazanmış durumdayız. İnşallah en kısa zamanda Sayın Cumhurbaşkanımız bunu onaylar ve Resmi Gazete’de yayınlanır. Ama her ihtimale karşı, zamanı iyi kullanmak için alt mevzuatlar noktasında arkadaşlarımıza talimat verdik, bu çalışmaları hızla yürütüyorlar” dedi.

‘BU MEVZUAT ADETA TARIMDA BİR DEVRİM’

Sözleşmeli üretim modelini anlatan Kirişci, “Üreticimiz bizim vazgeçilmezimiz. TARSİM marifeti ile ürünün sigortalanması dahil her türlü işlem var. Ürettim, kimin alacağını biliyorum, kaça vereceğimi de biliyorum, bu ürünün bir pazar sorunu olmadığını da biliyorum. Bu bizim arzuladığımız bir sistemdi değil mi? Bu sene patates para etti, bu sene patatesten zarar ettik. Bunlar, bu ülkenin sıklıkla şahit olduğu hadiselerdi. Artık bunlar da inşallah tedavülden kalkacak. Bu mevzuat ile tarımda adeta bir devrim, yeni bir dönem başlayacak. 2023’te yeni bir yüzyıla başladık, işte bu yeni yüzyıla yakışacak şekilde planlı üretimin ve sözleşmeli üretimin yine ekilmeyen alanların boş kalmaması için bu üretimin gerçekleştirilmesi; elbette yeni yüzyıla yakışan davranış” diye konuştu.

‘ÇKS’YA KAYITLI VEYA DEĞİL SORUNU KALMAYACAK’

Yeni sistemde 2 yıl üretim yapmayan üreticinin tarlasının kiralanmasını sağlayacaklarını kaydeden Bakan Kirişci, “Üreticinin 2 yıl üretim yapmadığı tespit edilirse artık ona diyeceğiz ki; ‘Arkadaş sen burayı üretim için kullanmıyorsun. Burada bir rayiç kira bedeli belirledik. Bu kira bedelini sana veya varislerle birlikteyseniz size ödeyeceğiz’ diyeceğiz. Bu bir çözüm olacak” dedi. Çifti Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı olmayan üreticinin kalmayacağını belirten Kirişci, “ÇKS konusunda il ve ilçe müdürlüklerimize diyeceğiz ki; ‘Gidin arkadaşlar, bakın hayvan var mı’ veya ‘Gidin bu koordinatlarda üretim faaliyeti var mı, üretim varsa ne üretiliyor, lütfen kaydedin.’ Bunların hepsi önemli; kanayan yaramızı da ortadan kaldırmış olacağız” diye konuştu.

Yeni mevzuatta ormancılıkla ilgili de yenilikler olduğunu dile getiren Bakan Kirişci, “Bugüne kadar ormanda 133 şehidimiz oldu, ama bunun 105’i kendi vatandaşımız, geri kalanı yabancı. Yabancıları hariç tutacak olursak; bu 105 kardeşimiz başta olmak üzere, bunlar şehitlik payesi alacaklar. Tıpkı diğer şehitlerimiz gibi muamele görecekler” dedi.

‘ÖRTÜ ALTI ÜRETİMİMİZ 811 BİN DEKARA ÇIKTI’

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, tarım temsilcileriyle bir araya geldiği Kırklareli’de programına jeotermal tarım yapan bir işletmeyi ziyaret ederek devam etti. Bakan Kirişci, burada Türkiye’deki örtü altı üretime dair açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de 2002 yılında 540 bin dekar olan örtü altı üretimin şu anda 811 bin dekara ulaştığını söyleyen Kirişci, “İktidara geldiğimiz tarih 2002 olduğu için Türkiye’de pek çok olumlu gelişme de 2002 sonrası yaşandı. O zamana kadar Türkiye’de 540 bin dekarlık bir örtü altı üretimimiz söz konuydu. Ama şu anda bu örtü altı üretim 811 bin dekara çıktı. İspanya’dan sonra Avrupa’da ikinci dünyada dördüncü sırada olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum. Bu 811 bin dekarlık örtü altı dediğimiz alçak tünel, yüksek tünel, işte cam vesaire burada olduğu gibi gerçekten endüstriyel anlamda modern tarzda seralarda bunun içerisinde. Bunların aslında tıpkı çiftçi kayıt sisteminde olduğu gibi burada da tamamı kayıt altında değil” diye konuştu.

‘SERA ALANLARINI KAYIT ALTINA ALIP, HAKSIZ REKABETTEN KURTULMALARINI SAĞLAYACAĞIZ’

Türkiye genelinde 811 bin dekarlık örtü altı üretimin yüzde 59’unun kayıt altında olduğunu vurgulayan Kirişci, “Bu sera faaliyetlerinde bulunanlar toplam Kırklareli’nde 181 dekar civarında. Daha çok da küçük aile işletmeleri şeklinde 158 işetmeden müteşekkir ama şu bulunmuş olduğumuz sera 50 bin metrekarelik bir sera. Şu anda 811 bin dekarın yüzde 59’u kayıtlı, geri kalanı da bir anlamda kayıt dışında. Biz onları da kayıt altına almış olacağız. Diğer tarımsal faaliyetleri de aynı şekilde kayıt altına almış olacağız. Bu üreticilerimizin bir haksız rekabet içerisinde olmalarından da artık kurtulmalarını sağlayacak. Onu da o şekilde ifade edebiliriz” dedi.

‘ARZUMUZ SERALARDA TOPRAKSIZ TARIMIN GELİŞMESİ’

811 bin dekarın yüzde 79’unun gerçek anlamda sera vasfında olduğuna dikkat çeken Bakan Kirişci, “Belki de bu 811 bin dekarın yüzde 79’u gerçek anlamda sera diyebileceğimiz vasıfta olanlar. Geri kalan yüzde 21’lik olanlar da alçak tünel olarak ifade edebileceğimiz şeyler. Bunların önemli bir kısmı. Burada da olduğu gibi topraksız tarım maalesef değil. Sadece 22 bin dekarlık kısmı, topraksız tarım yapılan modern sera tarzında. Arzumuz bu oranların ve alanların daha da genişlemesi. Bu 531 bin dekar olarak gözükse de önemli bir kısmını meyveler değil sebzeler oluşturuyor ama sebzelerde de domates oluşturuyor. Onu ifade etmekte yarar var” ifadesini kullandı.

‘JEOTERMAL KONUSU UZUN YILLAR İHMAL EDİLDİ’

Jetotermal kaynaklar açısından Türkiye’nin Avrupa’da ilk sırada olduğunu söyleyen Bakan Kirişci, “Yaklaşık bir sıralama ifade edecek olursak dünyada yedinciyiz ama Avrupa’da birinci sıradayız. Uzun yıllar jeotermal konusu Türkiye’de ihmal edildi. Sadece işte hani termal banyolar, o şekilde değerlendirildi. Ama suyun sıcaklığına göre kademeli olarak kullanılabilecek bir doğal kaynak aslında. Bir taraftan konut ısıtması, bir taraftan tarımsal üretimde kullanım. Bir taraftan da enerji üretimi. Bu manada da burada mesela bulunmuş olduğumuz sera bir jeotermal kaynağın kullanıldığı, ısıtma amaçlı olarak kullanıldığı bir sera. Şimdi burada bizim potansiyelimiz yaklaşık 30 bin dekar. Otuz bin dekarlık bir potansiyelimizin olduğu bir ortamda halihazırda biz sadece 10 bin dekar gibi bir alanımız var, üretimimiz var. Daha önümüzde çok yol var kat etmemiz gereken. Tabii teknolojiyi de geliştirerek, bu verimliliği, ısı kullanım vesaire bunları da değerlendirerek daha üst noktalara taşımak mümkün. Yeni rezerv alanlarımızın yine belirlenmesi lazım” diye konuştu.

‘ÜRETİMİ ARTIRMAK HEPİMİZİN GÖREVİ’

Üretimi arttırmanın herkesin görevi olduğunu söyleyen Kirişci, “Gıda önemli, tarım önemli stratejik. Hep bunları söylüyoruz. Ama işte bunları bir de eyleme dönüştürmek ve bu çerçevede üretimi arttırmak hepimizin de görevi. Buradaki işletme sahibi arkadaşlarımızın da onların da yeni projeleri var, yeni planları var. Ben eminim bunlar buraya rol model olacak ve bu çerçevede de o bizim kent tarımı adına arzuladığımız pek çok güzel projeler burada hayat bulacak, üretim yapılacak. O üretilen ürünler İstanbul’umuz başta olmak üzere önce iç piyasaya daha sonra da yurt dışına ihracı mümkün hale gelecek” ifadelerini kullandı.

Bakan Kirici, işletme ziyaretinin ardından vatandaşlara fidan dağıtım törenine katıldı. Burada vatandaşlarla sohbet eden Kirişci, kendisi de fidan dağıttı. Kirişci ayrıca bölgede faaliyet gösteren sığırcılık işletmesini de gezerek bilgi aldı.

BAKAN KİRİŞCİ DEPREMZEDELERLE İFTAR YAPTI

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kırklareli’ne gelen ve burada oturan depremzedelerle birlikte, Şemseddin Sami Erkek Öğrenci Yurdu’nda iftar yaptı. İftarın ardından depremden etkilenen çocuklara oyuncak dağıtan Bakan Kirişci, burada kısa bir konuşma yaptı.

‘RABBİM BU ACILARI BİR DAHA DOSTA DÜŞMANA YAŞATMASIN’

Deprem dolayısıyla büyük acılar yaşandığını dile getiren Bakan Kirişci, “Birkaç gün sonra 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin üzerinden tam iki ay geçmiş olacak. Acımız büyük 11 ilimizde 50 binden fazla kardeşimizi rahmete uğurladık. Yaralılarımız var ama sizin gibi depremzede kardeşlerimiz çok şükür sağlıkla, sıhhatle devletimizin, milletimizin imkanlarına muhatap oldu ve buralara kadar geldiniz. Buralarda da sizlere eviniz kadar konforlu olmasa bile en azından acılarınızı hafifletmek adına devletimiz bu imkanları size sunmanın gayreti içerisinde. Rabbim bir daha bu tür afetleri hiçbir ülkeye dost düşman fark etmez, hiçbir ülkeye yaşatmasın. Rabbim birliğimizi, dirliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın” dedi.

‘DEVLETİMİZ BÜTÜN İMKANLARINI SEFERBER ETTİ’

Depremin büyüklüğüne vurgu yapan Bakan Kirişci, “Bu ülkenin büyüklüğünü bu depremde gerçekten millet olarak, devlet olarak hep birlikte yaşadık. Kolay değil 11 ülke düşünün, aşağı yukarı 11 şehrimize eş değer. Yine düşünün. 17 katı büyüklüğünde, bu Kırklareli’nin 17 katı büyüklüğünde bir coğrafya bu depremde zarar gördü. On 14 milyon vatandaşımız doğrudan ama tüm Türkiye dolaylı olarak bundan etkilendi ve devletimiz bütün imkanlarını seferber etti. Ve çok şükür yaralarımız hızla sarılıyor. Artık üçüncü faza geçmiş durumdayız. Üçüncü fazda da konteynerlerden, kalıcı konutlara inşallah bir yıllık sürede sizleri oralara yerleştirmiş ve oralarda yaşamlarınızı sürdürmenizi sağlamış olacağız” diye konuştu.

‘ORALARA SAHİP ÇIKMAMIZ GEREKİYOR’

Deprem bölgesine sahip çıkılması gerektiğini de kaydeden Kirişci, “Bizim yerimiz bizim topraklarımız, bizim ailemiz, her şeyimiz orada. Şu anda burada misafirsiniz. Size git diyen yok. Buradan ayrılın diyen yok. Ama oraları da bırakmamamız, oralara da yeniden sahip çıkmamız gerekiyor. Hatay’ımızdan gelenler var. Osmaniye’mizden gelen kardeşlerimiz var. Kahramanmaraş’tan gelen kardeşlerimiz var. Malatya’dan, Gaziantep’ten, hülasa bu 11 ilimizin tamamından gelenler var. Rabbim sağlıkla, sıhhatle tekrar memleketimize, yurdumuza dönmeyi nasip eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.