Konuyla ilgili Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulunan Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak, uygulamanın hem yastık altındaki altınların hem de bankacılık sistemi içerisinde yer alan altınların sisteme katılmasını sağlayacağını söyledi.

Üretimi destekleyerek, istihdam ve ihracat kanallarını da geliştireceğine işaret eden Yumuşak, “Altın birikimi olanların yastık altında tutmak yerine bankacılık sistemine dahil edecek şekilde TL mevduatı üzerinden değerlendirilmesi, hem onların muhtemel kayıplarını minimuma indirecek, yani altın fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkilenmelerini önleyecek hem de reel bir getiri, sağlayabilecek” dedi.

Çeşitlilik sağlandı

Bu sürecin Türkiye’nin uyguladığı yeni ekonomi politikasının desteklenmesi ve cari açık ve sıcak para ve yüksek faiz kıskacından kurtulması için önemli bir hamle olduğunun altını çizen Yumuşak, şöyle devam etti: “Ayrıca altın birikimi olanlara üçüncü bir opsiyon olarak sunulması bankacılık sistemindeki finansal enstrümanların geliştirilmesine ve çeşidinin artırılmasını sağlamakta. Vatandaşlarımız muhtemel kayıplarını ve fiyat farklılıkları nedeniyle olacak zararlarını ortadan kaldırmakta. Hem de ilave bir reel getiri imkânı söz konusu. Türkiye’de altın birikiminin oldukça yüksek olmasına rağmen, bunun bankacılık sistemine ve üretime dahil edilmemesi ciddi bir kaynak israfıdır. Bunun önüne geçilmesi açısından önemli bir uygulama.”

Vatandaşı olumlu yönde etkileyecek

İbrahim Güran Yumuşak, bütün uygulamaların devlet garantisinde olduğunu belirterek “Bankacılık sistemi içerisinde değerlendirilmiş birikimi olanların muhtemel zararları da ortadan kaldırılması açısından önemli bir avantaj sağlıyor. Türkiye’nin yeni ekonomi politikasını destekleyecek diğer enstürmanların da bir sonraki günlerde yavaş yavaş yürürlüğe girmesi, hem döviz kurunda istikrarı, belirli bir süre sonra da fiyat istikrarını sağlayabilecek önemli bir süreçten geçtiğimizi ifade edebilirim” ifadesini kullandı.