ABD’deki başkanlık seçimlerinde Donald Trump’a rakip olan Joe Biden, bir konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı. Biden, muhaliflere destek vererek, Türkiye’deki iktidarı değiştirebilecekleri yönünde skandal sözlere imza attı.

SKANDAL SÖZLERE TÜRKİYE’DEN YANIT

Joe Biden’ın çirkin sözlerine Türkiye’den yanıt gecikmedi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı Biden’ın açıklamalarına çok sert tepki gösterdi.

ALTUN: “TÜRKİYE, SİYASİ OYUNLARA MALZEME YAPILACAK BİR ÜLKE ASLA DEĞİLDİR”

letişim Başkanı Fahrettin Altun, ABD Başkan Adayı Joe Biden’ın açıklamalarına ilişkin, “Türkiye, demokratik siyasi atmosferin bu tip sorumsuz beyanatlarla bozulmasına müsade etmeyecek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde mücadelesine devam edecektir.” ifadesini kullandı.

Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Biden’ın aralık ayında kullandığı, bugünlerde medyaya yansıyan ifadelerinin, Türkiye üzerinde oynanan oyunların ve müdahaleci yaklaşımların adeta bir yansıması olduğunu belirtti.

Bu ifadelerin demokrasiyle ve Türkiye-ABD ikili ilişkilerinin doğasıyla örtüşmediğini vurgulayan Altun, “NATO müttefikimiz olan ABD’nin bir başkan adayının diplomaside de yeri olmayan bu yakışıksız ifadelerinin mevcut yönetimce de kabul edilemez görüldüğüne inanıyoruz. Türkiye, siyasi oyunlara malzeme yapılacak bir ülke asla değildir.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD siyasi kurumları ile Amerikan kamuoyunun, günlük siyasi kazanımlar için yapıldığı ayan beyan ortada olan bu sorumsuz açıklamalara prim vermeyerek gereken tepkiyi göstermesinin demokrasinin gereği olduğuna dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:

“Tüm bunların yanında, ülkemizdeki muhalif siyasetin, kendisini küçük düşürücü ve milletimizin aklında soru işaretleri oluşturan bu ifadelere herhangi bir tepki göstermemiş olması üzücüdür ancak bizler için şaşırtıcı değildir. Türkiye, demokratik siyasi atmosferin bu tip sorumsuz beyanatlarla bozulmasına müsade etmeyecek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde mücadelesine devam edecektir. Hiç kimse milli irademize ve demokrasimize saldıramaz, halkın oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini sorgulayamaz. Buna cüret edenler en son 15 Temmuz 2016 gecesi ağızlarının payını almışlardır. Dostça bir hatırlatma.”

KIRAN: HİÇBİR GAYRIMEŞRU VE SİPARİŞ SENARYO TÜRKİYE’Yİ YOLUNDAN DÖNDÜREMEDİ, DÖNDÜREMEYECEK

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da Twitter hesabından şu ifadeleri kullandı:

“Eski tarihli de olsa müdahaleci ve üsttenci bakış açısının tezahürü olan ABD başkan adayı Joe Biden’ın açıklamaları suçüstü yakalanmaktan başka bir anlam taşımaz. Tam bir “şecaat arz ederken sirkatin söyleme” durumu.

Joe Biden,dikkat çekip Cumhurbaşkanımız tarafından muhatap alınarak oylarını artırmak istiyor olabilir. Ancak bunun için yapması gereken; dar marjinal çevrelerin gayrımeşru çabalarına ortak olmak değil, Cumhurbaşkanımızın liderliğinden ve tecrübesinden istifade etmektir.

Türkiye Cumhuriyeti ve aziz Türk milleti hiçbir şekilde dışarıda kurgulanan senaryolara dün olduğu gibi bugün de yarın da teslim olmayacaktır. Hiçbir gayrımeşru ve sipariş senaryo Türkiye’yi yolundan döndüremedi, döndüremeyecek.”

ÇATAKLI: HADDİNİ BİL

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ise Twitter’dan şunları yazdı:

“Bu zavallının harita bilgisi de tarih bilgisi de zayıf anlaşılan. Türkiye ile bazı sömürgeleri karıştırmış anlaşılan. Haddini bil Joe Biden.”

ÜNAL: ÇELİŞKİLERLE DOLU BU GAYRİMİLLİ SİYASET KAYBETMEYE MAHKUMDUR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal da şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin bağımsızlığını, güçlü yükselişini hazmedemeyip türlü araçlarla buna engel olmaya çalışanlar karşılarında her daim Cumhurbaşkanımızı, milletimizin iradesini buldular. Bundan sonra da bulmaya devam edecekler.

Eski Türkiye özlemiyle bu ülkeyi hizaya çekmeye çabalayanlar sadece hüsranla karşılaşacaklar. Dışarıdan büyük fonlarla desteklenen etki ajanları da, onların siyasetteki ortakları da ülkemizin tam bağımsızlığı için yürüdüğümüz bu yoldan bizi alıkoyamayacaklar.

Ucuz, provokatif ithamlarla Cumhurbaşkanımızı küresel güçlerle yan yana telaffuz eden muhalefet Biden’ın bağımsızlığımızı hedef alan hadsiz görüşlerinden medet umar haldedir. Çelişkilerle dolu bu gayrimilli siyaset kaybetmeye mahkumdur.”

MAHİR ÜNAL’DAN SKANDAL SÖZLERE SERT TEPKİ: BİDEN’IN SÖZLERİ BİR İTİRAF NİTELİĞİNDE

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, CNN TÜRK canlı yayınında da şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şimdi her şeyden önce Biden’ın bu açıklaması bir itiraf niteliğinde. ABD’nin kendi içinde uzunca bir süredir Türkiye’ye dönük ve yaptırım zorlamalarını hatta Central of American Progress’in raporu yayınlandı, Biden’a demokratlara yakın bir düşünce kuruluşudur, Türkiye’de fonlanan medya kuruluşlarının isimleri vardı. Fonlanmalarına rağmen yeterince etkiyi oluşturmadıkları, Körfez’de fonlanan medya kuruluşlarının daha etkili olduğuna dair… Biden’ın bu açıklamasıyla bu ve diğer etkileri yanyana koyduğunuzda Türkiye’ye yönelik hangi oyunların oynandığı, içeride birilerinin Türkiye’nin bağımsızlık düşüncelerini karikatürize etmek için kullandıkları dili de açığa çıkaran bir durum Biden’ın itirafı.

İçeride muhalefete söyledikleri sözler, muhalefetin nasıl desteklendiği, neden desteklenmesi gerektiği… Orada ‘Kürt halkı’ ifadesinden tabi ki bizim anladığımız Kürt halkı değil. Biden’ın kastettiğin, PYD, PYG, PKK ve içeride de Kürt siyaseti olarak nitelendirdiği aslında HDP siyaset.

Muhalefet olarak nitelendirdiği de, İstanbul’a vurgu yapması da CHP’ye dönük bir dil. Bu bir itiraf niteliğinde ve Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinde hangi sınamalardan geçtiğini göstermesi açısından da önemli bir itiraf olarak önümüzde duruyor.

Amerika’yı değerlendirirken tek bir Amerika’dan konuşmuyoruz. Trump, Suriye’den çıkmak istediğinde ve Türkiye ve Ortadoğu ile ilgili açıklamaların ABD içinde hangi merkezler tarafından başka projeler, politikalar çerçevesinde engellendiğini biliyoruz. ABD’yi konuştuğumuzda tek bir ABD’yi konuşmuyoruz.  ABD içinde bazı merkezlerin Türkiye’ye yönelik yaklaşımlarını ve bunun içerisine uzunca bir süredir ABD’den istediğimiz, iade edilmesi gereken FETÖ elebaşının nasıl korunduğunu da eklediğinizde, ABD içinde belli merkezlerin Türkiye’ye dönük hangi düşünceleri beslediğini, hangi projeleri desteklediğini de ortaya koyuyor tabi.”

AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK:

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de CNN TÜRK canlı yayınına bağlandı ve şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kendisi de cümlelerinin nereye gittiğinin farkında. Söylediği şeylerin ‘darbecilik’ olduğunu çok iyi biliyor. Bunun tanımı darbeciliktir. Venezuela’daki gündemini Türkiye’ye taşımaya çalışmış. Çelişkili bir çok şey var. İyi kötü tanıdığımız, Başkan Yardımcılığı yapmış birisi. Devlet adamlık tecrübesi olmayan biri gibi konuşmuş. Hiçbir şekilde, demokrat parti adayından beklenmeyecek şekilde antidemokratik bir yaklaşım.

15 Temmuz gecesi demokrat partili bir yönetim ABD’de iktidardaydı. Bir türlü doğru şekilde tavır koyulamadı. Biden’ın zihniyetinin neden tavır koyamadığını izah ettiğini düşünüyorum. Geçmişte kendilerine bağlı uydu devlerine yaptıklarına şimdi demokratik ülkelerde yapmaya çalışıyorlar. Ne NATO müttefikliğiyle ne demokratik zihniyetle ilgisi var bunun. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı milletin iradesiyle seçilmiş ve görevinin başında. Cumhubaşkanımıza karşı siyasi tutum üretmek, Türkiye’ye karşı siyasi tutum üretmektir.

Türkiye demokrasi bilinci yüksek bir ülkedir. Türkiye’de iktidarın değişiminden dış müdahale ile bahsetmek doğrudan doğruya antidemokratik bir tavır. ‘Bir takım muhalefet gruplarıyla temastayım, daha verimli sonuç almalıyız…’ Ne demek sonuç almak? Nasıl bir lider görmek istiyorlar Türkiye’den? Geçmişte darbeler döneminde yaptıklarından biliyoruz.

Bir de şöyle bir ifadesi var… ‘Kürtler’ diye tekelci bir yaklaşımı var. Tüm Kürtleri zan altında bırakan ve aslında onların iradesine hakaret etmeye yeltenen saygısızca bir yaklaşımı var. Tüm vatandaşlarımız gibi Kürt vatandaşlarımı da bunu kınayacaktır.

Biden yakın zamanda şöyle bir ifade kullandı ve çok şaşırmıştık; “Eğer Trump seçim sonuçlarını kabul etmezse, ABD ordusu onu zorla Beyaz Saray’dan çıkartır ve sonuçları kabul ettirir.”

Başlı başına çelişkili, başlı başına antidemokratik bir yaklaşım.”