Pandemi süreci sanattan spora, düğünlerden kongrelere kadar birçok organizasyonu derinden etkiledi. Özellikle koronavirüsün yayılmaya başladığı mart, nisan, mayıs aylarında birçok organizasyonun yapılması yasaklandı. Söz konusu yasakların ardından evlenmek isteyen çiftler de düğünlerini ileri bir tarihe erteledi. Haziran ayında başlayan normalleşme süreciyle birlikte yasaklar kaldırıldı ve yeni düzende düğünler yapılmaya başladı. Ancak koronavirüse bağlı vaka sayılarının artmasının ardından kalabalıkları bir araya getiren düğün, nişan ve kına gibi organizasyonlara yeni kısıtlamalar getirildi.
TÜKETİCİNİN HAKLARI NE?
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre daha önce 14 il olmak üzere sınırlandırılma getirilen düğünlerle ilgili yeni genelge yayınlandı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan yeni kararlara göre düğün, nişan gibi organizasyonlarla ilgili kısıtlamalar ülke geneline yayıldı. Bu kapsamda 81 ilde; sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinliklere müsaade edilmezken, nikahların merasim şeklinde yapılabileceği, düğünler ile nikahların en fazla 1 saat süre içerisinde tamamlanması gerektiği ifade edildi. İşte bu karar bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Yeni kısıtlamalar öncesinde düğün yapmak için düğün salonları veya otellerle anlaşan çiftlerin ödedikleri ücreti alıp alamayacağını, tüketicilerin veya işletmecilerin ne gibi hakları olduğunu hukukçulara sorduk.
HAKEM HEYETİNE BAŞVURU
Avukat Murat Emergen kısıtlama kararını idarenin aldığını belirterek, “Bu kararın ardından düğün salonu işletmecisi, sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirememiş olacak. Bu yüzden alınan kaparoların ya da diğer ödemelerin tüketiciye iade edilmesi gerekiyor. Eğer iade edilmezse işletme sahibi açısından yasal sorumluluklar doğmuş olacak. Tüketiciler burada sözleşmeyi feshederek paralarının iade edilmesini istemeli. Ödenen ücret iade edilmezse, eğer yaptıkları ödeme 10 bin 390 TL altındaysa hakem heyetine başvuru yapabilir. Eğer ödedikleri ücret 10 bin 390 TL üstündeyse tüketici mahkemelerine başvurarak paralarını iadesini talep etmeli” diye konuştu.
‘1 SAATLİK İZİN DURUMU DEĞİŞTİREBİLİR’
Avukat Gizem Ünal ise konuya farklı bir açıdan yaklaşarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Burada tüketicinin mağduriyetinin yanında organizasyonu yapan şirketlerin de zor durumu söz konusu. Tüketiciler eğer ödedikleri ücreti geri almak ister ve bunu başaramazsa dava açma yoluna gidebilir. Ancak bu noktada düğün salonu işletmecileri de, ‘Düğünler yasaklanmadı. 1 saatlik organizasyona izin verildi. Bu süreç içinde düğün gerçekleştirilebilir’ açıklamasını yapabilir. Burada birçok davanın açılacağını düşünüyoruz. Bu yüzden mahkemelerin verecekleri karar emsal olacaktır. Şu anda kesin iade edilir ve ya iade edilmez gibi bir cümle kurmak çok doğru değil. Yaşanan durumda kısıtlama kararı alan kurumların, doğacak sorunlar için de düzenleme yapması gerekiyor.”
‘TÜKETİCİ LEHİNE OLAN KOŞULLAR İŞLETİLEBİLİR’
“Böyle bir salgınla daha önce karşılaşılmadığı için yasa hükümlerinin nasıl işletileceği de tam olarak bilinemiyor” diyen Avukat Hıdır Kırkıcı, şu ifadeleri kullandı: “Borçlar Kanunu’nun 138’inci maddesine göre kısıtlama kararının ardından sözleşmenin temelden sarsılma durumu ortaya çıkıyor. Kısıtlama kararı alınırken, devletin bu tip anlaşmazlıklardaki ödemeler için de düzenleme yapması şart. Organizasyon için 1 saat müsaade edilmesi de durumu değiştirmiyor. Çünkü tüketici sözleşmesini yaparken 1 saat üzerinden yapmadı. Bu yüzden tüketici lehine olan koşullar işletilebilir.”