Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İstanbul’da 2023 Eğitim Vizyonu ile ‘Birlikte Bir Yıl’ toplantısına katıldı. Selçuk, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Güçlü bir gelecekten söz ettiğimizde güçlü öğretmenlere ihtiyacımız var. Bununla ilgili toplumdaki bütünsel algı, bizim bu anlayışımızı güçlendiriyor. Çocuklar için ne istiyorsak, onun aynısını öğretmen için de istiyoruz. Öğretmenlerimizle yeni bir eğitim yaklaşımıyla bu faaliyetleri yaparken sadece biraz zamana ihtiyacımız var. İmkânlar el verdiğince bu eğitimlerin sıradanlaştığını, yaygınlaştığını göreceksiniz. Öğretmenlerimizin nasıl dönüştüğüne hep birlikte tanık olacağız. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile birlikte işbirliği içinde öğretmen yetiştirmede kendi ülkemizin damarından gelen bir yaklaşım var. Bu damara uygun bir şekilde, uygulama ağırlıklı daha çok hayatın kendisini dikkate alan, akademik bilgiyi, çocuğa şefkat göstermeyi, yetiştirmeyi kapsayan bir yaklaşımı gündeme getirmek istiyoruz. Öğretmen yetiştirmeyi bütünsel olarak ele alıyoruz. Bizim 2035’lere kadar hangi branşta ne kadar öğretmene ihtiyacımız var çalışmasını tamamlamış bulunuyoruz. Buna göre de yükseköğretimle bağlantısını da kontenjan sınırlaması biçiminde de ele alıyoruz. Uygulamanın daha çok yüksek olduğu eğitim sisteminin sahadaki karşılığını yansıtan bu modelle de eğitim fakültesini yeniden şekillendirmekle ilgili bir çalışma başlatıyoruz bazı fakültelerde.
BU ÜLKENİN ÇOCUKLARI, BİZİM DENEME TAHTAMIZ DEĞİL
Toplumdaki beklentinin çok çok farkındayız ama bir şeyin daha farkındayız. Eğer alt yapısı kurulmadan, eğer gereken çalışmalar yönetilmeden kararlar alırsak, çözümler üretirsek, şimdiki çözümlerimiz gelecekteki problemlerimiz olur. O sebeple altyapı kurmadan, pilot çalışmasını yapmadan asla bir çalışma yapmıyoruz. Toplumdaki talebin ne olduğunu çok önemsiyoruz ama neyi çok daha fazla önemsiyoruz? Bu ülkenin çocuklarını. Bu ülkenin çocukları, bizim deneme tahtamız değil. Dolayısıyla gereken hazırlığı yapmadan, gereken altyapıyı çalışmadan, nasıl akademik hayatta basamak basamak ilerliyorsak, nasıl bir takım projeleri yürütürken adım adım yapılandırıyorsak, aynı yapılandırma ne için de geçerli? Elbette Milli Eğitim Bakanlığı’nın sisteminin dönüştürülmesiyle.
İLÇELERE ÖĞRETMEN DESTEK NOKTASI
İlçe düzeyinde 900’den fazla öğretmen destek noktası kurulacak. İl ve ilçe düzeyinde destek noktaları vasıtasıyla Türkiye’nin öğretmen eğitiminin, okullarındaki, sınıflarındaki her türlü iş ve işlemin nasıl geliştirileceğine dair ortak bir fikir, düşünce ve eylem alanı oluşturuyoruz. Destek noktaları vasıtasıyla sürdürülebilir ve sürekli eğitimi hedefliyoruz. Evet öncelikler bunlar. Öncelik demek, bir işin önce yapılması anlamına gelmiyor. Öncelik demek, zaman, finansman, zemin isteyen işlerin uzun soluklu olduğunu, eğitimin bir maraton meselesi olduğunu, eğitimin 100 metre koşusu olmadığını, eğitimin büyük bir Transatlantiği dönüştürme meselesi olduğunu ve bunun sadece bizim meselemiz olmadığını, bütün dünyanın meselesi olduğunu kabul etmek ve küçük bir takım sürprizlerle, birlikte bütünsel ve estetik bir anlayış içinde ele almayı çok önemsiyoruz. Sözleşmeli öğretmenlerle ilgili söz verdiğimiz gibi süreyi kısaltma noktasında bir çabamız var. Bu da TBMM onayıyla hayata geçti. Ayrıca öğretmenlik meslek kanunu tasarısını da paydaşlardan görüşler alarak Cumhurbaşkanlığı’na sunduk. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor.”