İstanbul’da ameliyat gününü öne alma bahanesiyle hastalardan para talep ederek haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen 11 sanık hakkında iddianame hazırlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 178 sayfalık iddianamede 33 kişi “müşteki”, 2 kişi “mağdur”, 11 kişi ise “sanık” sıfatıyla yer aldı.
35 FARKLI EYLEM ANLATILDI
35 farklı eylemin anlatıldığı iddianamede, tape kayıtlarına ve görüntü tespit tutanaklarına da yer verildi.
İddianamede, soruşturma kapsamında İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Hukuk İşleri Biriminin 27 Mayıs 2024’te ihbarda bulunduğu ve bunun Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Başhekimliğine yazılı olarak bildirildiği kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede, İl Sağlık Müdürlüğünce Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderilen ihbarlarda, hastanede görev yapan Prof. Dr. M.M, Doç. Dr. V.E, Uzman Doktor Y.S. ve veri giriş elemanı olarak görev yapan Y.Ö’nün hastalardan para talep ettiklerine dair şikayetler bulunduğu aktarıldı.
ÖRGÜT ŞEMASI
Örgüt şemasına yer verilen iddianamede, Prof. Dr. M.M. örgüt elebaşı, Doç. Dr. V.E. ve Uzman Doktor Y.S. ise örgüt yöneticisi olarak yer aldı.
Ayrıca Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi M.F, doktor E.Ö, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde servis sorumlusu hemşire A.A, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde temizlik görevlisi Ö.A, tıbbi mamuller firmasında çalışan O.B, briç oyuncusu-eğitmen O.Ö, A.Ç.B. ve Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde veri giriş personeli Y.Ö. örgüt üyesi olarak belirtildi.
CEZA İSTEMLERİ YER ALDI
İddianamede, sanıklar Prof. Dr. M.M, Doç. Dr. V.E. ve Uzman Doktor Y.Ş. hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” tan 4’er yıldan 8’er yıla ve “irtikap” suçundan 5’er yıldan 10’ar yıla kadar hapis cezası istendi.
Diğer 8 sanık hakkında ise “irtikap” ve “suç örgütüne üye olmak” tan 6’şar yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, örgüt elebaşı olduğu öne sürülen Prof. Dr. M.M’nin ifadesine yer verildi. Üzerine atılı suçlamaları reddeden M.M, mecburi hizmetten sonra Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi biriminde çalışmaya başladığını, 2013’te alım satımla ilgili şef olduğundan dolayı ameliyatta kullanılan 2 adet malzemenin toplam 700 liralık alımıyla ilgili emniyet ve savcılıkta ifade verdiğini anlattı.
M.M, iddianamede sanık olarak yer alan bazı kişileri tanıdığını belirterek, “İddia edildiği üzere suç örgütü lideri olmam, suç örgütünü kurmam, yönetmem kesinlikle yalandır. Mesnetsiz bir iddiadır. Biz şerefli Türk hekimleri, Yedikule Hastanesi’nde her yıl 4 bin akciğer ameliyatı yapmaktayız. Bu Türkiye’de yapılan ameliyatların yüzde 25’ine tekabül etmektedir. Avrupa ve Türkiye’de en çok ve en kaliteli ameliyat Yedikule Hastanesi’nde yapılmaktadır. Bunun sebebi ise bağışlar ve çeşitli getirilerle son model cihazların hastanemize kazandırılmış olmasıdır. Hasta yakınlarının yaptıkları bağışların hiçbiri usulsüz değildir. Hepsine anlatılmıştır. Kendi isteğiyle gönüllü olarak bağış yapanlar veya alet alanlar sayesinde hastanemizde her türlü ameliyat Türkiye’nin ilkleri olarak yapılmaya devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
AMELİYATI YAPMAK İÇİN 50 BİN TL İSTEDİ
İddianamede beyanına yer verilen müşteki Nurgül Kalaycı, akciğer hastası olduğunu, Kırklareli’ndeki bir hastanede tedavi görürken doktorunun kanserli hücrede büyüme olduğu için pet çekilmesi gerektiğini söylemesi üzerine İstanbul’daki bir hastanede ciğer filmi çektirdiğini kaydetti.
Ciğer filmini çeken görevliye Yedikule’de ameliyat olacağını söyleyip, tavsiye edeceği doktor olup olmadığını sorduğunu aktaran Kalaycı, şöyle devam etti:
“Bana Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ndeki doktor V.E’yi tavsiye etti. Nasıl görüşeceğimizi sorduğumda, ‘Abla ben sana randevu oluştururum.’ dedi. Doktorla görüştü ve oraya gitmemiz gerektiğini söyledi. Doktorun telefon numarasını verdi. Elimizdeki sonuçlarla 26 veya 27 Ağustos 2024’te doktorun yanına gittik. Sonuçları inceledi ve acilen ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Ameliyat günü verdi. Gittiğimizde Yedikule Hastanesi tadilattaydı. Doktorla odasında ameliyat hakkında konuşurken bize hastanenin yoğun olduğunu, ameliyathanenin hijyenik olmadığını, ameliyat için 3-4 aydan önce sıra gelmeyeceğini ancak tadilattaki hastane için bağış yaparsak bizi öne alabileceğini söyledi. Ne kadar bağış yapacağımızı sorduğumda, ’50 bin lira yapmanız halinde sizi 10 gün içinde ameliyat edebilirim.’ dedi. Teklifi kabul etmedim.”
Kalaycı, hocaya ameliyata onun girmesini istediklerini söyleyip, hangi hastanede ameliyat yapabileceğini sorduklarında kendilerine 3 farklı hastaneyi tavsiye ettiğini anlatarak, “31 Ağustos 2024’te ameliyat edildim. Ameliyat ücretini hocanın da yönlendirmesiyle 250 bin liradan 200 bin liraya indirdiler. Ödemenin 130 bin liralık kısmını V.E. hocaya teslim ettim. Geri kalan 70 bin liralık kısmını kredi kartımdan yaptım.” ifadelerini kullandı.
SANIKLAR BİRBİRLERİYLE PARA TRANSFERİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ
İddianamede, MASAK raporuna göre sanıkların birbirleriyle olan para transferlerinin tespit edildiği kaydedildi.
Örgüt elebaşı olduğu öne sürülen M.M. ile bazı sanıklar arasında toplam 1 milyon 855 bin 967 lira, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen V.E. ile kimi sanıklar arasında ise 14 milyon 462 bin 599 lira para giriş-çıkışı olduğunun belirlendiği aktarıldı.
İddianamede yer alan MASAK raporunda ayrıca diğer sanıklar arasında da para trafiği olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Sanıkların örgütlü bir şekilde hareket ettikleri belirtilen iddianamede, hasta veya yakınlarından temin edilen paraların M.M’nin talimatı doğrultusunda örgüt yöneticileri ve üyeleri arasında elden veya banka hesapları üzerinden hiyerarşik yapı gözetilerek dağıtıldığı anlatıldı.
İddianamede, örgüt elebaşı olduğu öne sürülen M.M’nin, kendisine ve diğer örgüt üyelerine maddi menfaat sağlamak amacıyla sanık V.E’yi süreklilik arz edecek şekilde kullandığı ifade edildi.
Hastalardan usulsüz para alımının sanıklar O.B. ve O.Ö. üzerinden yapıldığı aktarılan iddianamede, örgütün deşifre olmaması için hasta ve yakınlarına hastane ortamında bağış yapılıyormuş gibi evrak düzenlenerek imzalatıldığı anlatıldı.
İddianamede, hasta veya yakınlarına imzalanan evraktan herhangi bir örnek ya da makbuz verilmediği, sonrasında bağış evrakının yırtıldığı, sanık V.E’nin üvey kardeşi olan sanık A.Ç.B’nin IBAN numarasını hasta veya yakınlarına göndererek bahse konu parayı ilk aşamada kendi hesabına almadığı, daha sonra paranın eşi Zeynur E’nin hesabına aktarıldığının anlaşıldığı kaydedildi.
Sanık doktorlar E.Ö. ve M.F’nin Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde çalışmamalarına rağmen maddi menfaat sağlayabileceklerini düşündükleri hasta veya yakınlarını bu hastanede çalışan örgüt yöneticilerine yönlendirerek hastalardan komisyon aldıklarının belirlendiği anlatılan iddianamede, servis sorumlu hemşiresi olarak çalışan sanık A.A’nın, M.M’nin talimatları doğrultusunda hastanede hasta veya yakınlarından örgüt adına para alarak, kendisine ve örgüte maddi menfaat sağladığı belirtildi.
İddianamede, soruşturma kapsamında yer alan doktorların alanında uzman kişiler olması sebebiyle kendilerine müracaatta bulunan çok fazla hasta içerisinden özellikle bağış yapabilecek hastaları seçtikleri, hastaların mağduriyetlerinden faydalanarak maddi menfaat sağladıkları, hastaların ameliyat sıralarını öne çekerek sıra bekleyen diğer hastaları mağdur ettikleri anlatıldı.
Müştekilerin ameliyat veya biyopsi gibi işlemlerinin gereği gibi veya en azından vaktinde yapılmayacağı endişesiyle kendilerini mecbur hissederek, şüphelilere veya onların yönlendirdikleri kişilere para vermek zorunda kaldıkları iddianamede yer aldı.
İddianame, değerlendirilmek üzere gönderildiği Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.