YÖNETİCİ SEÇME VE GÖREVLENDİRME YÖNETMELİĞİ HÂLÂ DEĞİŞMEDİ « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

YÖNETİCİ SEÇME VE GÖREVLENDİRME YÖNETMELİĞİ HÂLÂ DEĞİŞMEDİ


Web Banner

 

Yönetmelik–yönerge değişiklikleri gündeme geldiğinde, yapılması istenen değişiklikler taslak olarak yayımlanır, ardından gelen değerlendirmeler göz önünde bulundurulur ya da bulundurulmaz ama nihai metin yayımlanmadan önce bir şekilde kamuoyu haberdar edilmiş olurdu. Fakat bu defa öyle olmadı. Üye sayısı itibariyle Türkiye’nin en büyük eğitim sendikalarının şikâyetçi olduğu, değişmesi için davalar açtıkları, “Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği” bir türlü değişmedi. Eğitimcilerin çoğu, yönetmelik ve yönergelerde sık değişikliklere gidilmesinden rahatsızlık duyarlar. Fakat bu defa değişmesi özellikle istenen, beklenen yönetmelik bir türlü değişmedi. 5 Şubat 2021 tarih ve 31386 sayılı Resmî Gazete yayımlanan ve halen yürürlükte olan yönetmelik sadece içeriğiyle değil, özellikle yönetmelik sonunda yer alan Ek-1 ve Ek-2 Değerlendirme Formundaki kriterler nedeniyle de çokça eleştiriliyor ve değişmesi isteniyor. 

Yönetmeliğin mülga edilmemesi ve 2023 yılı atama takviminin sıkıştırması nedeniyle, bugünlerde okullara yarışma duyuruları yağmaya başladı. Şu an DYS sisteminde en büyük yoğunluğu Türkiye geneli yarışma duyurusu yazıları oluşturuyor ve idarecilerde bıkkınlık oluşturmuş durumda. Halen yürürlükte olan yönetmelik sonunda yer alan Ek-1 ve Ek-2 Değerlendirme Formundaki puan kriterleri nedeniyle, “şapkadan Türkiye geneli resim yarışması çıkaran” bazı okullar, işi farklı mecralara taşıdılar. Öyle ki; bir okulumuzun müdür yardımcısını arayan başka ilden bir idareci, üstü kapalı bir şekilde de olsa, karşılıklı yarışma düzenlemeyi ve birbirlerinin öğrencilerini birinci seçmeyi bile teklif etmiş. Yönetmelik değişmediği sürece bu ve benzeri manipülasyonları daha çok duyacak gibiyiz. Doğrudan görev alanlarıyla ilgili olmayan “patent ve marka tescili alanlara puan verilmesi de eğitimcileri farklı yollara itmiş; idareciler, okul logolarını tescil ettirip patentini alarak puan toplamaya yönelmişlerdir. 

 

 Yayımlandığı günden itibaren idareciler ve eğitim STK’ları tarafından şiddetle eleştirilen, iptali için mahkemelere davalar açılan, Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğinde değişmesi istenen bazı maddelerini inceleyerek, bir kez daha eğitimcilerin taleplerini kamuoyu ile paylaşmış olalım. 

Yönetmelik sonundaki EK – 1 Değerlendirme formunda, ikinci bir dört yıllık yükseköğretim mezunu olanlara puan verilmesi anlamlı değildir. Örneğin bir sınıf öğretmeninin ayrıca birde işletme okumasının öğretmenliğine katkısı, alanında yüksek lisans yapan ya da doktora yapan kadar olmayacaktır. Tezli ve tezsiz yüksek lisans yapanlara puan verilmesi anlamlı fakat öğretmen olabilmek için pedagojik formasyon olarak verilen tezsiz yüksek lisansa puan verilmesi de pek de anlamlı değildir. Öğretmenlik alan mezunları zaten bu dersleri üniversite hayatlarında almışlardır ve bu nedenle yönetici olmak istediklerinde ek puan verilmediğine göre başkalarına da verilmemesi ya da onlara da puan verilmesi gerekir. Yine Ek-1 de yer alan “üniversitelerde en az bir dönem ders okutmuş olmak ve değerlendirme yapmak okul müdürünün ya da müdür olmak isteyenin kendi isteği ile olacak iş değildir. Hakemli dergilerde makale yayınlamak da doğrudan öğretmenin dersiyle ilgili bir husus değil, akademisyenlerin işidir.

 

Ulusal ve uluslararası düzeyde derece alan öğrencileri fiilen çalıştırmış olan yönetici adaylarına da 9 puana kadar puan takdir edilmesi istismara açık olduğu kadar aynı zaman da gereksiz bir ölçüttür. Bir okul idarecisinin işini gücünü bırakıp bilgi-beceri-proje-sanat- spor alanlarında öğrenci çalıştırması ne derece mümkündür. Bu ve benzeri kriterler, bu alanlarda yetişmiş öğrencileri okula transfer etme gibi başka arayışlara götürmektedir. Bir vali atamasında bile bu alanlarda yetkinlik istenmezken, öğretmenlerden istenmesi ilginçtir. 

Ek – 2 Değerlendirme formunda, ikili eğitim yapan okullarda görev yapan idareciler için her yıla 1 puan verilmesi, yatılı okullarda görev yapanlara her yıl için 2 puan verilmesi de gereksizdir. Bu okullarda görev yapanlar zaten fazladan ders ücreti almaktalar. İkili eğitim, istenen bir durum değil ki artı puanı olsun. Okulunu ikili eğitimden normal eğitime geçirenlere puan verilmelidir. Bir okul öncesi şubesini sabahçı-öğlenci yapıp, mesaiyi her zaman olduğu yine saat 5’te bitirmekle ikili eğitim yapılmış sayılmamalıdır. Ayrıca; öğretmen adaylarının uygulama yapacağı okulları okul müdürü belirlemediğine göre buradan puan verilmesi de doğru değildir. İyep kursuna kalan öğrencisi olmayan, evde veya hastanede eğitim alan öğrencisi olmayan okul yöneticisi puan alamayacağına göre bu durumlar da puanla değerlendirilmemelidir. Ek-2’deki bir ilginçlik de hakemli dergide makaleye puan verilirken, kitap yazan, editörlüğünü yapan, ders kitabı yazan eğitimcilere puan verilmemesidir.  

 

Aşağıda, yönetmeliğin değişmesi istenen bazı maddelerine yer verilmiştir:

MADDE 1 – (1) “Bu Yönetmeliğin amacı, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî eğitim kurumları yöneticiliklerini ikinci görev olarak yürüteceklerin görevlendirilmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” Maalesef daha birinci maddede eğitim kurumu yöneticiliği kadrolu değil, ikinci bir görev olarak kabul edilmektedir.  

MADDE 4 – ğ) Görevlendirme: Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı görevlerini yürütmek üzere, 657 sayılı Kanunun 88 inci ve 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddelerine göre verilen ikinci görevi, 

           h) İlk defa görevlendirme: Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak ilk defa görevlendirilecekler ile daha önce yöneticilik görevinde bulunup hâlen öğretmen olarak görev yapanlardan yöneticiliğe görevlendirilecekleri”, şeklindeki ifadelerle kadrolu olarak atanma şeklinde değil; “görevlendirilme” usulünde çalıştırılacakları ibareleri değiştirilmeli ve idarecilik kadrolu ve profesyonel hale getirilmelidir. 

MADDE 4 – “l) Sözlü sınav: Yöneticiliğe ilk defa görevlendirilmek üzere başvuruda bulunanlardan yazılı sınav puanı ile Ek-1’de yer alan Değerlendirme Formu üzerinden yapılacak değerlendirmeye göre alınan puanın aritmetik ortalaması sonucunda oluşan puan sıralamasına göre en yüksek puan alandan başlamak üzere, eğitim kurumlarının boş bulunan yönetici sayısının üç katı adayın, sözlü sınav komisyonu tarafından Ek-3’te yer alan Sözlü Sınav Formu üzerinden değerlendirilmesini,” şeklinde düzenlenen 4.Maddenin l bendi şeffaf hale getirilmeli ya da kaldırılmalıdır. Sözlü sınav maddesi hem aleyhtarı hem de taraftarı olan bir maddedir. Eğitimcilerin bu maddeyi istememelerinin gerekçesi, sözlü sınav ile birlikte anılan torpil iddialarıdır. Bu madde olsun diyenler ise; “kanun-yönetmelik-yönerge ezberlemekle yönetici olunmaz” görüşünü savunmaktadırlar.

 

MADDE 4 – o) Yeniden görevlendirme: “Bulundukları eğitim kurumunda aynı unvanda dört yıllık görev süresini dolduran yöneticilerin aynı ya da farklı eğitim kurumlarına, bulundukları eğitim kurumunda aynı unvanda sekiz yıllık görev süresini dolduran yöneticilerin ise farklı eğitim kurumlarına görevlendirilmelerini,” içeren o bendi, eğitimcilerimizi yönetici olduğu için cezalandıran, her dört yılda bir yeniden atanmak için uğraştıran, yöneticilerimizi yeniden atandıkları kurumda her defasında sıfırdan başlatan, onca yıllık tecrübe ve emeği çöpe atan bir uygulamadır. Bu yanlış, on yıldır yapılmaya devam edilmektedir. Bu bir rotasyondur ve sadece idarecilere uygulanmaktadır. Çok istenen bir durum olmasa da atandığı kurumdan emekli olan eğitimciler var iken, Şube Müdürü, Okul Müdürü ve Müdür Yardımcıları her dört yılda bir bu zulme uğramaktadırlar. Oysa isteyen idareci eğer puanı yetiyorsa kurumunda kalmaya devam etmeli, aynı kurumda kalma süresi 8 + 8 şeklinde sınırlandırılmalı ve puanı yeten kurumunda kalabilmelidir. Bu yapılmadığı gibi yetkili sendika olan Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Sayın Ali YALÇIN’ın Bakan Yardımcısı ziyaretinde gündeme gelen ve basına yansıyan “yöneticiler için de 4+4+4 şeklindeki görevlendirilme önerisi bile hayata geçirilmemiştir. 

Yönetici olarak görevlendirileceklerde aranacak genel şartlar 

MADDE 5 – (1) Yönetici olarak görevlendirileceklerde aşağıdaki genel şartlar aranır: 

a) Yükseköğretim mezunu olmak. 

b) Bakanlık kadrolarında öğretmen olarak görev yapıyor olmak. 

c) Eğitim Yönetimi Sertifikasına sahip olmak. 

ç) Yöneticiliğe ilk defa görevlendirilecekler bakımından bu Yönetmelikte belirtilen sınavlarda başarılı olmak… Şeklinde devam eden, yönetici olarak görevlendirileceklerde aranan genel şartlara, daha önce defaten yazdığımız gibi; okul müdürlüğü için öğretmenlik + müdür yardımcılığı toplamının en az 10 yıl olması şartı, müdür yardımcılığı için öğretmenlik + müdürlük hizmeti toplamının en az 8 yıl olması şartı getirilmelidir. Şube müdürlüğü için ise öğretmenlik + müdür yardımcılığı ve müdürlük hizmetleri toplamının 15 yıl olması ve müdür yardımcılığı veya müdürlük yapmadan şube müdürü olamama şartı getirilmelidir. Böylece; kademeli ve kariyer sistemine uygun bir geçiş olacak, eğitimin farklı kademelerinde bulunmuş olan eğitimcilerimiz daha sağlıklı bir yönetim görevi ifa edebileceklerdir. Aksi halde; daha öğretmenliği öğrenmeden, eğitim hayatında birkaç yöneticiyle çalışmadan, öğretmen yönetmeye kalkışmak gibi komik bir durum ortaya çıkacaktır. 

 

Müdür olarak görevlendirileceklerde aranacak özel şartlar 

MADDE 6 – (1) Müdür olarak görevlendirileceklerin aşağıdaki şartlardan en az birini taşımaları gerekir: 

a) Müdür olarak görev yapmış olmak. 

b) Kurucu müdür, müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı ve müdür yetkili öğretmen olarak ayrı ayrı veya toplam en az bir yıl görev yapmış olmak. 

c) Bakanlığın şube müdürü veya daha üst unvanlı kadrolarında asaleten görev yapmış olmak… Yukarıda ilk üç bendini paylaştığımız, yönergenin 6.Maddesi ve ilgili bendleri yukarıdaki değerlendirmemize uygun hale getirilmelidir. 

 

MADDE 7 – (1) Müdür başyardımcısı veya müdür yardımcısı olarak görevlendirileceklerin aşağıdaki şartlardan en az birini taşımaları gerekir: 

c) “Adaylık dâhil en az iki yıl öğretmen olarak görev yapmış olmak” ibaresi, yazımızın birinci bölümünde de ifade ettiğimiz gibi öğretmenlik ya da daha üst görevlerde MEB hizmeti toplamının en az 8 yıl olması şeklinde düzenlenmelidir. 

 

MADDE 16 – (1) Yazılı sınav konuları ve ağırlıkları şunlardır: 

b) Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi: %10. 

e) Mevzuat %20. 

Eğitimcilerimiz; Madde 16 b) maddesinin tarih ve sosyal bilgiler öğretmenlerine avantaj sağladığı için kaldırılmasını, e) maddesinin ise çok ağır olduğu gerekçesiyle azaltılmasını talep etmektedirler. 

 

MADDE 32 – (1) Yöneticiler dört yıllığına görevlendirilir. Bu madde; en azından, “yöneticiler istemeleri ve puanları yetmesi halinde 4+4+4 yıl, aynı kurumda görev yapabilirler” şeklinde düzenlenmelidir. Eğer, yöneticilere mutlaka rotasyon uygulanmak isteniyorsa, bu rotasyon tüm çalışanları içermeli, 8+8 şeklinde sınırlandırılmalı ve puanı yeten kurumunda kalabilmelidir. 

 (10) Yöneticilik görevlerinin herhangi bir nedenle sona ermesine bağlı olarak öğretmenliğe atananlardan yönetici olarak görevlendirilmek isteyenlerin görevlendirilmeleri, ilk defa görevlendirme kapsamında değerlendirilmesi, yöneticilere bir süre dinlenmeye, yöneticiliğe ara vermeye imkân vermemektedir. Daha önce en az 8 yıl yöneticilik yapıp öğretmenliğe dönenler, istemeleri ve puanları yetmeleri halinde, ilk defa görevlendirme kapsamında değil, yeniden görevlendirme kapsamında değerlendirilmelidir. 

Yöneticilik görev süresinin hesaplanmasını belirten Madde 33, (1) ve (2) fıkraları birlikte değerlendirildiğinde 2.fıkraya gerek kalmamaktadır. Yönetmelik 1.benddeki şekliyle her 4 yıllık süreyi belirlemelidir.  

  

MADDE 39 – (1) “Norm kadro fazlası müdür yardımcıları, hizmet puanı daha az olandan başlamak üzere belirlenir. Hizmet puanının eşit olması durumunda ise sırasıyla yöneticilikteki hizmet süresi, öğretmenlikteki hizmet süresi daha az olan norm kadro fazlası olarak belirlenir.” Bu fıkra da bazı adaletsizliklere neden olmaktadır. Öğrenci sayısının geçici olarak artması v.s durumlarla norm artmakta, bu durum sona erdiğinde norm tekrar düşmekte fakat önceden ya da sonradan geldiğine bakılmaksızın puanı düşük olan norm fazlası olmaktadır. Yani geçici bir durum nedeniyle sonradan kuruma atanan değil, önceden beri görev yapan idareci norm fazlası olabilmektedir. Bu durumda idareciler okul değiştirmek ya da istifa etmeye zorunda kalmaktadır. 

 

Es-selam… 

 

Ömer Emir DOĞANomer.dogan.58@hotmail.com
Web Banner
Web Banner