Xinhua’a konuşan Batuhan, “Günlerim yoğun. Gün içinde iki farklı üniversitede ve bir özel okulda yüz yüze Çince dersi veriyorum. Akşamları da genellikle Türkiye’nin dört bir yanından öğrencilerime internet üzerinden ders anlatmak için bilgisayarın karşısında oluyorum” diyor.
Türkiye’nin büyük şehirlerinde birçoklarına rastlayabileceğiniz genç, enerjik ve tam zamanlı çalışan öğretmenlerden biri olan Batuhan, ülkede son yıllarda Çin diline ve kültürüne yönelik ilginin katlanarak arttığını söylüyor.
Çin dili ve edebiyatı lisans diplomasını Çin’in Xi’an kentinde dört yıldan fazla okuduğu bir üniversiteden alan Batuhan, “Türk halkı, Çin ile Türkiye arasında son yıllarda artan ekonomik, kültürel ve siyasi işbirliği sayesinde Çin’le ilgili her şeye ve özellikle de diline her geçen gün daha çok ilgi duyuyor” diyor.
Yaşları 6 ila 50 arasında değişen öğrencileri çok farklı çevrelerden geliyor ve Türkiye’ye coğrafi olarak uzakta kalan Çin’in dilini öğrenme motivasyonları da birbirinden farklı.
Batuhan’a göre Türk öğrenciler, Çin’in dünya genelinde büyüyen etkisi karşısında Çince öğrenmenin iş hayatının kaçınılmaz bir parçası olduğunu anlamaya başlamışlar.
“Günümüzün hızla gelişen iş dünyasında ikinci bir dil olarak sadece İngilizce bilmek artık yeterli değil” diyen Batuhan şöyle devam ediyor:
“Üniversitedeki bazı öğrencilerim onları birçok fırsatın beklediği Çin’de bir kariyer yapma konusunda çok hevesli, diğerleri ise Çin’le ticaret yapan firmalarda çalışabilmek için Çince öğrenmek istiyor.”
Ankara’da birçok özel okul ve dil kursunda Çince dersleri veriliyor. Kovid-19 pandemisine rağmen, Çince kurslarına hala büyük bir talep var. Batuhan, dil öğrenme konusunda ciddi olan öğrencileri seçmesi gerektiğini söylüyor.
Batuhan, “Çin’in büyük gücü ve sunduğu fırsatlar, Çinli firmalarla iş yapmak isteyen pek çok Türk’ü bir mıknatıs gibi çekiyor” diyor.
Genç öğretmen, internet üzerinden gerçekleştirdiği derslerin etkili olduğunu ve birçok farklı Türk şehrine dağılmış öğrencilerinden olumlu geri dönüşler aldığını söylüyor.
