OHAL Komisyonu nasıl çalışıyor? « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

OHAL Komisyonu nasıl çalışıyor?

OHAL Komisyonu Başkanı Salih Tanrıkulu ile görüşen Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, bugün Haber 7’de yazdığı köşe yazısında Olağanüstü Hal Komisyonu’nun nasıl çalıştığını, FETÖ’cülerin nasıl tespit edildiğini anlattı.


Web Banner

Yapılan başvurular üzerinden kimin FETÖ’cü olduğunu, kimin olmadığını tespit etmek.

Dün, komisyonun çalışmalarını yürüttüğü Ankara’daki binasında Başkan Salih Tanrıkulu ve üyelerle bir araya geldik, iki buçuk saat boyunca hem bilgi aldık, hem de sorular yönelttik.

Edindiğimiz izlenim, her bir başvuru sahibi için son derece dikkatli, hakkaniyete uygun kararlar çıkarma anlamında ciddi bir çabanın sergilenmekte olduğu yönünde.

Komisyonda, ağırlıklı olarak tecrübeli ‘hakimler’ görev alıyor.

Başkan Tanrıkulu Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’ndan buraya görevlendirilmiş.

Bunun dışında Danıştay’dan, Yargıtay’dan, Cumhurbaşkanlığından, Adalet Bakanlığından, İçişleri Bakanlığından alanında tecrübe sahibi isimler görev alıyor.

160 raportör ve yardımcısı, başvuranlarla ilgili çalışmalar yaptıktan sonra ellerindeki bilgileri komisyon üyelerine iletiyorlar, onlar da önlerine gelen dosyalarla ilgili kararlar veriyor.

126 BİN 300 BAŞVURUDAN 98 BİN 300’Ü KARARA BAĞLANDI

Komisyonda FETÖ’ye üyelik, iltisak, irtibat gibi kriterler üzerinden başvuranlar hakkında kararlar alınıyor.

Aradan geçen iki yıl içinde, yapılan 126 bin 300 başvurudan 98 bin 300’ü karara bağlandı.

Başvurulardan 88 bin 700’ü reddedilirken, 9 bin 600’ünde kabul kararı verildi.

28 bin dosyanın durumuyla ilgili ise henüz bir karar verilmiş değil.

Sözün burasında küçük bir parantez açalım;

Geriye kalan bu 28 bin dosya ile ilgili komisyon başkanı ve üyelerinin söyledikleri şu:

Durumu net olanlarla ilgili doğal olarak karar oluşturulmakta zorlanılmıyor.

Ancak, haklarında kabul ya da ret yönünde net bir kanaat oluşmayanların dosyaları beklemeye alınıyor.
Bu yönüyle bu 28 bin kişinin durumuyla ilgili daha zor ve daha dikkatli çalışmayı gerektiren bir durum söz konusu.

KABUL VE RET KRİTERLERİ

126 bin 300 kişi ile kimin örgütle ilişkili, kimin olmadığını belirlemek, vicdani kanaat oluşturmak kolay iş değil.

Bu yükün altından kalkılabilmesi için ve her şeyden önce bu meseleye bir istatistik gözüyle bakmadan her bir ferdin durumunu tek tek inceleyip hakkaniyetli kararlar oluşturmak büyük önem taşıyor.

Komisyonun yetki ve bilgiye erişim kanalları sonuna kadar açık.

Mahkemelerden, devlet kurumlarından arzu edilen her türlü bilgiye ulaşılabiliyor.

Bu anlamda kimin FETÖ’cü, kimin olmadığı sorusuna cevap verebilecek kapasite anlamında OHAL komisyonu’nda ciddi bir müktesabatın oluştuğunu gözlemledik.

Bu bağlamda;

Haklarında ‘ret’ kararı verilenlerle ilgili üç temel kriter gözetiliyor.

-ByLock kullanıcısı olmak.
-Üç ayrı tarihte örgütün Bank Asya’ya destek vermek için başlattığı kampanyaya destek vermek.
-Kişilerle ilgili mahkemelerden gelen mahkumiyet kararları.

Ancak iş bununla sınırlı değil.

Bir kişiyle ilgili karar oluşturulurken 63 ayrı kriterden yararlanılıyor.

Komisyon, şu ana kadar 9600 kişinin başvurusuyla ilgili ‘kabul’ kararı verdi.

Kabul kararı ne demek:

İlgili kişinin FETÖ’cü olmadığı ve görevine geri alınması yönünde karar verilmesi demek.

Şu ana kadar toplam başvuruların yüzde 10’u ile ilgili böyle bir karar verildi.

‘Kabul’ kararlarıyla ilgili temel kriterlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

Bank Asya’ya para yatırdığı halde bunu örgüt talimatı ya da destek amaçlı olarak değil, faizsiz bankacılık imkanlarından yararlananmak, ticari alışveriş aracı olarak kullanmak, aidat yatırmak vs.

Şöyle de diyebiliriz:

FETÖ’nün bankaya destek amacıyla belli tarihlerde yaptığı kampanyaya katılmayanlar için o tür işlemlerin tamamı ‘masuniyet karinesi’ olarak değerlendiriliyor.

Zaten, sırf destek amacıyla para yatıranların bir bölümünün havale işlemlerinin gerekçesini not ederken açıkça “Var ol Bank Asya” “Diren Bank Asya” gibi açıklamalarla kendi durumlarını açıkça ortaya koydukları tespit edilmiş.

Bunun dışında sadece sendika üyeliği nedeniyle (FETÖ iltisaklı Aktif-Sen) bir kişi hakkında bile ‘ret’ kararının verilmediğini öğrendik.

Bu durumda ne yapılıyor?

Diğer 63 kriterden biri ya da birden fazlasının sendika üyeliği ile kesiştiği hallerde ‘ret’ kararı veriliyor.

Ayrıca geçmişte çocuğunu FETÖ’nün okullarına, dershanelerine gönderenler için de bu durum söz konusu.

Yani, bu tür durumlar da örgüt üyeliği için başlı başına bir gerekçe olarak görülmüyor.

SUÇUN BİREYSELLİĞİ İLKESİ İÇİN GÖSTERİLEN TİTİZLİK

OHAL komisyonu çalışmaları kapsamında önemli bulduğum bir bilgi daha var.

Aynı aileden örneğin karı/koca olduğu halde, birine ret, diğerine kabul kararı verilen 620 kişi var.

Diyelim eşlerden biri ByLock kullanıcı ise o kişiyle ilgili ret kararı verilirken, hakkında FETÖ kanıtı olmayan eşi için kabul kararı verilmiş.

Başta da dile getirdiğimiz gibi kimin FETÖ’cü, kimi olmadığını belirleme anlamında gösterilen titizlik anlamında bu tutumu dikkate değer buluyorum.

AVRUPA KONSEYİ’NDEN AİHM’DEN GELEN ZİYARETÇİLER

OHAL komisyonunun Avrupa’dan ziyaretçileri de oluyor.

Avrupa Konseyi’nden, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden çalışmaları yerinde izlemek ve bilgi almak üzere 10 ayrı ziyaret gerçekleşmiş.

Gelen ziyaretçiler özellikle, kararların toplu ve genelleştirici bir tarzda mı, yoksa her bir birey için ayrı ayrı mı oluşturulduğu yönünde sorular yöneltmişler.

Makul sürede kararların çıkıp çıkmadığı, gerekçelendirmelerin nasıl yapıldığı, erişimin kolay ve sağlıklı olup olmadığı gibi konular üzerinde durulmuş bu ziyaretlerde.

Komisyon Başkanı Salih Tanrıkulu, bu ziyaretlerin hepsinin olumlu şekilde sonuçlandığı görüşünü paylaştı.

Mehmet Acet/ Haber7

Web Banner
Web Banner