MHP’li KARAKAYA: Öğretmenlik Meslek Kanunu Bir An Evvel Çıkarılmalıdır « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

MHP’li KARAKAYA: Öğretmenlik Meslek Kanunu Bir An Evvel Çıkarılmalıdır

Milliyetçi Hareket Partisi  Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, “2023 Eğitim Vizyonu gerçekten bizim Milliyetçi Hareket Partisi’nin de bugüne kadar seçim beyannamelerimizde ifade ettiğimiz eğitim politikalarımızla bire bir uyumlu birçok içeriği kapsamakta, onun için biz bu Eğitim Vizyonunu destekliyoruz.”


Milliyetçi Hareket Partisi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda YÖK, ÖSYM, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin bütçeleri üzerindeki görüşmelerinde konuşan Prof. Dr. Mevlüt Karakaya şunları söyledi:

2020 KOLAY BİR YIL OLMADI

“2020, insanlık âlemi için kolay bir yıl olmadı. Birçoğu kronikleşmiş, çatışma, uluslararası terörizm, göç hareketleri, çevre sorunları, sağlık sorunları, ekonomik müdahaleler, ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi beşerî krizlerle çevrelenmiş olan ülkemiz ve küremiz 2020 yılında, 2019 yılında Kovid-19 salgınıyla beklenmedik şekilde, küresel ölçekte, topyekûn, toplumsal krizle karşı karşıya kalmıştır.

EĞİTİMDE ÖNCELİKLERİN YENİDEN TANIMLANMASI GEREKTİ

Bu kriz, toplumun tüm alanlarında olduğu gibi eğitim alanında önceliklerin tekrardan tanımlanmasını ve bu yönde bir değişimi gerekli kılmıştır; bunun doğrudan muhatabı da Millî Eğitim Bakanlığımız olmuştur.

Millî Eğitim Bakanlığın öteden beri gelen bir hantal yapısı olduğunu hepimiz biliyoruz ve bu kürsüden de bunlar sürekli, geçmişten bugüne dillendirildi.

Bugün de eleştireceğimiz elbette çok sayıda konu başlığı mevcuttur; bunları dillendiriyoruz, dillendirmeye de devam edeceğiz müsaade ederseniz, içinde bulunduğumuz süreçle alakalı bir hakkı öncelikli olarak teslim etmek istiyorum.

Zira, marifet iltifata tabi; tabii ki bizim görevimiz sadece iltifatta bulunmak değil doğruya da “Doğru.” demek gibi bir mesuliyetimizin olduğunu söylemek istiyorum.

MİLLİ EĞİTİM KRİZLERDEN EN FAZLA ETKİLENEN ALANLARDAN BİRİ

Millî eğitim, faaliyetler, aktiviteler itibarıyla yaşadığımız bu beşerî krizden en çok etkilenen alanlardan birisi olmuştur. Nitekim küresel salgın sebebiyle alınan tedbirler kapsamında 16 Mart 2020 tarihinde Bilim Kurulun önerileri doğrultusunda yüz yüze eğitime derhâl ara verilmek zorunda kalınmıştır.

O gün itibarıyla yerinde, alınması gereken bir karardır, lakin ileride ortaya çıkacak etki ve neticeler itibarıyla beşerî kaynak kalitesini ciddi ölçüde düşürecek riskleri beraberinde getiren bir durum.

Zira, eğitim, beşerî kaynak ya da sermayeyi oluşturan ve geliştiren yegâne aktiviteler bütünüdür. Bu faaliyetlerin zamanında yapılamaması ya da inkıtaya uğratılması ileride telafisi mümkün olmayan sorunları da beraberinde getirebilir.

Özellikle okul çağına gelmiş olan çocuklarımız fiziksel, ruhsal ve sosyal anlamda değişim ve gelişim göstermekte ve okul öncesi dönemden farklı gereksinimlere ihtiyaç duymaktadır.

Bu çağda öğretmen, arkadaş gibi diğer kişiler de çocuğun gelişmesine ciddi katkılar sunmaktadır. Akran etkisi, bedensel değişim, cinsiyet farkındalığı, grup oyunları, bireysel gelişim bu dönemin önde gelen özelliklerindendir.

Hülasa, eğitim, beşerî yönüyle bir çağ yani yaş meselesidir, en alt basamağından en üstüne kadar amaçları ve hedefleri belli olan zamana dayalı bir süreçtir. Belirlenen amaç ve hedeflere ulaşmanın temel şartı çağında yani zamanında eğitimin verilmesidir.

UZAKTAN EĞİTİM FAALİYETLERİ

16 Mart 2020 tarihinde alınan tedbirler kapsamında yüz yüze eğitime ara vermek zorunda kaldık. Bunun üzerine öğretim faaliyetlerin sürdürülebilirliğin sağlanması için kurulan TRT’de EBA TV kanalıyla 23 Mart 2020 tarihinde yedi gün içerisinde, 18 milyon üzerinde öğrenci için uzaktan eğitim faaliyeti başlatıldı.

Çoğu gelişmiş ülkelerde dahi yapılamayan böyle bir organizasyonun kısa bir zaman içerisinde yapılabilmesi, başarıyla uygulamaya konulması elbette bir öngörünün neticesiydi.

23 Ekim 2018 yılında kamuoyuyla paylaşılan eğitimin yol haritası niteliğindeki 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nin bunda önemli bir rehber olduğunu düşünüyorum.

Bu belgede “Öğrenme süreçlerinde dijital içerik ve beceri destekli dönüşüm” başlığı altında yapılan tespitler ve gösterilen hedefler doğrultusunda Bakanlık tarafından başlatılan çalışmalar, eğitim faaliyetlerin bir kesintiye uğratılmadan devamını önemli ölçüde sağlamıştır.

TEDBİR YERİNE TELAFİ HASTALIĞIMIZ

Burada bir hususu çok önemsediğimizi ifade etmek istiyorum. Bizim aslında hem millet olarak hem de kamu yönetiminde gelenekselleşmiş bir hastalığımız var.

Bu, tedbir yerine telafi yaklaşımını benimsememizdir yani riskleri önceden belirleme ve buna dair tedbirleri zamanında almak yerine, bekleriz, zarar ziyan oluşur, kriz ortaya çıkar, biz de başarımızı bu krizleri çözme ve zarar ziyanları giderme yönünde gösteririz.

Oysa, telafi her zaman, tedbirden daha külfetli bir neticeye gebedir. Bu konudaki öngörüden ve kısa zaman içerisinde yapılan organizasyondan dolayı Sayın Bakan’a ve yakın çalışma arkadaşlarına, sistemi başarıyla uygulayan başta öğretmenlerimize, Bakanlık teknik personeline ve emeği geçen tüm kişi ve kurumlara Türk milleti adına teşekkür etmeliyiz.

Elbette, diğer alanlarda olduğu gibi, bu alanda hızlı, zamanında, ihtiyaca uygun karar alma ve kontrolün altyapısını oluşturan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi ve onun çalışma ofis ve kurullarını da unutmamak gerekir.

YÜZ YÜZE EĞİTİME DÖNME ÇABALARINI DESTEKLİYORUZ

Bir eğitimci olarak Millî Eğitim Bakanlığımızın, yüz yüze eğitime bir an önce dönme konusundaki gayret ve çabalarını yerinde bulduğumuzu ve pedagojik açıdan bunun bir gereklilik olduğunu ifade etmek istiyorum.

Burada detaylara girecek durumda değiliz, okullarda alınan fiziki tedbirler, konuya dair farkındalık eğitimleri dikkate alındığında genel tedbirler içerisinde şartların el verdiği ölçü ve nispette bir an evvel yüz yüze eğitime geçilmesinde fayda olduğunu ifade etmeliyiz.

UZAKTAN EĞİTİM ÇALIŞMALARI

Çalışma hayatı çok önemli bir kısmını üniversite hocalığında geçirmiş bir kardeşiniz olarak, bu zamanda üniversitelerimizdeki eğitim faaliyetlerini mümkün olduğu kadar yakından izlemeye çalıştım.

Özellikle bu konuda, uzaktan eğitim konusunda çok ciddi çalışmalar yapan YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Sayın Profesör Doktor Naci Gündoğan Hoca’yla da zaman zaman görüşerek Türkiye genelindeki bu eğitim faaliyetleri hakkında bilgi edindim.

Bu anlamda, üniversitelerimizde uzaktan eğitim konusunda eğitim faaliyetleri, şartların el verdiği ölçüde aksatmadan yapıldığını ifade etmek istiyorum.

Bu anlamda Yüksek Öğretim Kurulumuza ve bu faaliyetleri aksatmadan yürütmeyi gerçekleştiren, buna emek veren değerli çalışanlara, tüm üniversite mensuplarına teşekkür ediyorum.

ZAMAN ZAMAN SORUNLARLA KARŞILAŞILDI

Bunların içerisinde bir önemli husus ise şudur: Millî Eğitim Bakanlığı uzaktan eğitim faaliyetlerini yürütürken “canlı sınıf” uygulamalarında sorunlarla karşılaştı.

Bunların önemli bir kısmı basına, medyaya yansıdı. Arka planına bakıldığında bu aksaklıkların, canlı sınıf uygulamalarında ortaya çıkan sorunların önemli bir sebebi aslında teknik olduğu ortaya çıkıyor.

Çünkü Türkiye’nin yurt dışı internet çıkışı, bant genişliğiyle alakalı bir durum olduğu gözüküyor.

Millî Eğitim Bakanlığı uzaktan eğitim kapsamında günlük 3 milyon ders gerçekleştiriyor bunun yapılabilmesi için canlı sınıfların, uzaktan eğitim formasyonuna uygun canlı sınıfların uygulanabilmesi için internet ağından yurt dışı veri alanlarına giriş çıkışlar gerekiyor.

Tabii, pandemi öncesi Türkiye’nin yurt dışı internet çıkış bant genişliği yeterliydi; bu, 10 terabit bir bant genişliği.

Pandemi dönemiyle birlikte dijital yaşamın çok daha yukarılarda olması, aktivitelerin çok daha fazla olması bu anlamda önemli bazı sorunlar beraberinde getirmeye başladı.

Yine, benim yaptığım araştırmada Millî Eğitim Bakanlığı gerçekten uzaktan eğitim formasyonunu layıkıveçhile yerine getirebilmesi için asgari 4 terabit saniyelik bir internet çıkış bant genişliğini kullanması gerekiyor.

Bugün yine, bendeki veriler doğruysa Millî Eğitim Bakanlığı bu faaliyetlerini yerine getirebilmek için 1 terabit saniyelik bant genişliği kullanıyor çünkü Türkiye’nin toplam kapasitesi 10 terabit; diğer alanları, ticareti, ödeme sistemlerini, finansmanı, diğer haberleşme ve iletişim alanlarını da düşündüğümüz de ki bunlar da hayati derecede önemli olan alanlar; bu alanları da sıkıntıya sokmama açısından bizim de burada eleştirdiğimiz EBA uygulamasıyla ilgili sorunlarla karşılaşılabiliyor.

Onun için bizim buradan tabii ki önemli bir dilek ve talebimiz Türkiye’nin dijital dönüşümü konusundaki gelecekle alakalı trendi, gelişmeleri de dikkate alarak bu yönde gerekli altyapı çalışmaları bir an önce yapılması ve Millî Eğitim Bakanlığına gerekli olan bant genişliği tanınarak faaliyetlerin gerçekten olması gerektiği bir biçimde yapılmasını sağlamaktır.

2023 EĞİTİM VİZYONU

Milliyetçi Hareket Partisi olarak yine Millî Eğitimle, Millî Eğitim mensuplarıyla alakalı, öğretmenlerimizle ilgili birçok konuyu buradan dillendiriyoruz.

Biraz önce Iğdır Milletvekilimiz Sayın Yaşar Karadağ bu konularla alakalı birçok istekleri, talepleri, öğretmenlerimizin beklentilerini dillendirdi.

Ben tekrar bunun tekrarına girmeyeceğim ama şu hususun da altını çizmekte fayda olduğunu düşünüyorum: 2023 Eğitim Vizyonu gerçekten bizim Milliyetçi Hareket Partisinin de bugüne kadar seçim beyannamelerimizde ifade ettiğimiz eğitim politikalarımızla bire bir uyumlu birçok içeriği kapsamakta, onun için biz bu Eğitim Vizyonunu destekliyoruz.

Bunun içerisinde özellikle öğretmenlik meslek kanununun çıkarılması Gerçekten büyük bir eksikliktir. Bu eksikliğin bir an önce giderilmesi gerekiyor Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, milletvekilleri olarak bizim bu konuda elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekir.

Bugün öğretmenlerin birçok sorununu buradan dillendiriyoruz ama bu sorunların önemli bir kısmını ortadan kaldıracak veya azaltacak yegâne şey öğretmenlik meslek kanununun çıkarılmasıdır.

Sayın Bakanın da bu konuda çalışmaları, gayretleri olduğunu biliyorum, yine benzer şekilde Sayın Cumhurbaşkanı 2023 Eğitim Vizyonu açıklamasında bu konu gündeme gelmişti. Ben öğretmenlik meslek kanunu bir an önce dikkate alınması gerektiğini söylüyorum.