MEDENİYETİMİZİN MİMARLARI « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

MEDENİYETİMİZİN MİMARLARI


Hz. Âdem ile başladı yeryüzünde medeniyet inşası… Medeniyet yolunda zamanla sapmalar meydana geldikçe yeni peygamberler ile yeniden ortaya çıkarıldı Rabbanî medeniyet yolu… Hz. Muhammed ile peygamberler halkası son buldu ama o’nun varisi değerli âlimlerimiz ile devam etti kutlu yolun rehberliği…
İnsanlığın ilk gününden beri medeniyetin inşasında en önemli görev kadınların oldu. Onlar toplumun hamurunu elleriyle yoğurdular. Onların rahminde başladı medeniyet mimarlarının yolculuğu ve mezara kadar devam etti.
Peygamberler, toplumu manen eğiten öğretmenlerdi. Her peygamberin inananı vardı. Bu inanmış insanlar peygamberlerin arkadaşı, havarisi ve sahabesiydiler. Veda Haccı’nda Peygamber Efendimizi dinleyen yüz bini aşkın sahâbî, İslam’ın medeniyet kodlarını yaymak için dünyanın dört bir tarafına yayıldılar. Doğruluk, dürüstlük, sadakat, çalışkanlık, adalet, merhamet ve ahlaklarıyla örnek oldular insanlığa… Önce gönüllerde inşa edildi bu medeniyet ve sonra dünya güzelleştirildi o anlayışla…
Peygamberimizden sonra dünyaya manevi iklimi yaymaya çalışanlar, iman, ilim, ahlak, fazilet, marifet, ibadet ve infak prensipleri ile hayatlarını yoğurmuş olan gönül ehli insanlardı. Onların dizleri dibinde yetişenler dünyaya muhteşem güzellikler taşıdı. Bütün fetihlerin altında yatan başarı buydu.
Mekke’nin fethinden İstanbul’un fethine kadar fetihlerin amacı, yaşatmak, adaleti getirmek ve zulmü kaldırmaktı. Nezaket, zarafet, faziletlerin fiilen yaşanarak hal ile sergilenmesiyle örnek olan bu fetihler medeniyetimizin yayılmasının en önemli ayağı olmuştur.
Yüzyıllarca dünyaya adaletiyle hâkim olmuş Osmanlı Devletinin başarısının temelinde İslam Medeniyeti anlayışı, padişahların mükemmel kişilikleri, ibadetlerini titizlikle yapan, iyi birer Müslüman olan ve dünyanın birçok yerinde pek çok şehirde yaptırdıkları ve gelecek nesillere bıraktıkları hayır eserleriyle bilinen “padişah anneleri” Valide Sultanlar vardı.
Medeniyet tarihimizde en önemli görevi üstlenenler, şüphesiz, tıptan matematiğe, astronomiden jeolojiye, her alanda dünyaya yön verecek çalışmalar yapmış, bugünün temelini oluşturacak bilim ve teknolojinin başlangıcı sayılan icatlara imza atmış olan ilim adamlarımızdır.
İslam medeniyeti sadece ilim meclislerinde, akıl almaz mimariyle, teknolojik buluşlarla, çağdaş düşüncelerle değil aynı zamanda savaş meydanlarında kuruldu. Medeniyetine sahip çıkanların başında isimleri tarih kitaplarında pek geçmeyen kahraman kadınlarımız gelmektedir.
Tarihimiz, İstiklal Harbinden Çanakkale’ye sayısız kahramanlık örnekleriyle doludur. Bu medeniyetin evlatları, yüz yıl sonra, 15 Temmuz’da, tüm dünyaya bir kez daha insanlık dersi vermiştir.
Bu medeniyetin inşasında sözleriyle, deyişleriyle çalışanlar, ruhun ressamı olan şairlerdir. Kalpten kaleme, kalemden kâğıda dökülen duygularıyla ilmek ilmek ördüler insanlığı… Tercüman oldular duygularımıza… Onların sözleriyle seslendik çoğu kez karşımızdakilere…
Î’lây-ı kelimetullah [Allah’ın adını yüceltme] uğruna dört bir yana dağılan gönül erleri, aynı zamanda Kur`an’ı da öğretiyor ve onun kutlu mesajını anlatıyordu insanlara… Allah’ın kelamını anlamaya çalışanlar çoğu kez bunu peygamberin sözleriyle başarmışlardı Çünkü o, yaşayan “en güzel örnek”ti. Onun sözleri, Kur`an’dan sonra en önemli bilgi kaynağımızdı. Hayatını Kur`an’ı ve Resûl’ün sözlerini anlamaya ve aktarmaya vakfedenler, bu medeniyetin en önemli neferleriydi.
Bu medeniyetin inşasında sporun yeri de çok önemlidir. Ok atmaktan at binmeye, kılıç kuşanmaktan güreşe kadar her spor dalı, beden ve ruh sağlığını geliştiren, dürüstlük ilkesi içinde insanları hayırlarda yarışmaya sevk eden önemli bir uğraştır.
Kişiye fayda veren, ruhi lezzetler sağlayan, insanın psikolojisini rahatlatan ve insanlık tarihi kadar eski olan musiki, insanlık ile ebede kadar devam edecektir. Bütün ilimlerin yanında bir çeşni gibi duran musiki, birçok ilim dalında yardımcı etken olarak da kullanılmıştır.
Kâbe’nin yapımıyla başlayan mimarlık, yeryüzünde bu medeniyetin en önemli belgesi olmuştur. Taşa hayat verenler, dünya döndükçe insanlığın hayranlıkla seyredeceği eserlere imza atmışlardır.
Harflere estetik kazandıranlar ve o harflerin yan yana gelerek oluşturduğu kelimelerin ve cümlelerin etrafını rengârenk desenlerle süsleyenler, bu medeniyetin mesajını taşıyan sözleri seyrine hayran kalınacak eserler haline getirip insanlığa sunanlardır.
Hz Âdem’den günümüze bu medeniyet yolunda kaim ve daim olanlara selam olsun!
(Medeniyetimizin Mimarları- Kâmil Çakır)

Kâmil ÇAKIRkamilcakir61@gmail.com