Marmara’nın altındaki arz kabuğu çatırdamaya başladı! « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Marmara’nın altındaki arz kabuğu çatırdamaya başladı!


Web Banner

Bingöl ve Elazığ Depremlerini bilen Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’deki deprem gerçeğiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Mynette yer alan habere göre, Türkiye’de kentsel dönüşümün müteahhitlerin yolunu açtığını, afet ve risk yönetiminde eksikliklerin bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Naci Görür, kendilerinin depremin zamanını bilmediğini ancak bir yer bilimci olarak endişe ettikleri hususları dile getirdiklerini söyledi.

Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür’ün, açıklamaları;

Hem Düzce hem Gölcük depremleri, Marmara Depremi’ni tetikledi. Beklediğimiz deprem halihazırda tetiklenmiştir. 99 depremleri olmasaydı, biz bugün Marmara’da deprem bekliyor olmayacaktık.

“MARMARA’NIN ALTINDAKİ ARZ KABUĞU ÇATIRDAMAYA BAŞLADI”

Anadolu, iki fay boyunca (Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu Fayı) Yunanistan’a doğru her yıl 2, 2.5 santim gelir. Bu hareket durmaz, durdurulamaz. Bu mekanizma en son 13 milyon yıl önce gerçekleşti, daha da devam edecek. O hareket devam ederken bir yerde takılır, kayalar gerilir, eninde sonunda patlar, deprem olur. Bunu şunun için söylüyorum, özellikle Gölcük depremi, o zaman zarfında Marmara’nın altındaki kabuğa 220 – 250 senede birikmesi gereken enerjiyi yükledi. Zaten gerilmişti, Marmara’nın altındaki arz kabuğu çatırdamaya başladı.

“BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLABİLİR”

Parson diye bir araştırmacı, Türk bilim adamları ile birlikte yayınladılar. Dediler ki, 99 Gölcük depreminden sonra her an olmak kaydıyla 30 sene içerisinde Marmara’da 7’den büyük bir deprem olma olasılığı yüzde 60’dan fazladır. Dolayısıyla Marmara’da deprem beklentisi bilimsel bir gerçeklik.

“KUMBURGAZ FAYININ BATI UCUNDA MEYDANA GELDİ”

Silivri açıklarında olan son iki deprem, bizim kırılmasını beklediğimiz ve kırılırsa en az 7.2 deprem üreteceğini düşündüğümüz Kumburgaz fayının batı ucunda meydana geldi. Küçükte olsa etkisi büyük olabilir. Bunlar bir anlamda bardağı taşıran son damla olabilir. Bizim beklediğimiz Marmara depremini daha da öne çekebilir.

“DÜNYANIN EN İYİ BİLİNEN İÇ DENİZİ”

Marmara, deprem olduğu zaman (99 depremi) hiç bilemediğimiz bir denizdi. Bugün rahatlıkla söyleyebilirim, dünyanın en iyi bilinen iç denizi. Bu iş içinde milyonlarca euro araştırma projeleri oluşturduk. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden tek bir kuruş harcamadık. Uluslararası fonlarla başardık bir avuç insan, teknik üniversitede.

“10-15 BİN ÖLÜMLE BUNU ATLATAMAZSINIZ”

İstanbul’da tehlike ciddi. 10 – 15 bin ölümle bunu atlatamazsınız. 1 milyon 600 bin binanın yüzde 1’i, 16 bin bina yapar. Beklediğimiz depremde desek ki, İstanbul’daki depremde insanların yüzde 99’u burnu kanamadan çıkacak. Geriye kalıyor yüzde 1, 16 bin bina, rakamlar 500 bine çıkıyor. Yüzde 1’i de alma. Binde 25’i düşün. 4 bin binayı 4 katla çarpsan, her katta iki daire, 32 bin daire her daireye 4 kişiyi koy, yine 120 binleri bulacaktır. Öyle 10 bin ölümle bu doğru değil. Deprem veya herhangi bir afette en büyük tehlike, o tehlikenin cahili olmaktır.

“ÖNCE YÖNETİMİ DEPREME HAZIRLAMAK LAZIM”

İstanbul’u veya bir kenti depreme hazırlamak için önce yönetimi depreme hazırlamak lazım. Yani İstanbul’u yönetenlerin, Valilik, belediye veya bunlara bağlı kuruluşların, afet yönetimi nedir, risk yönetimi nedir, biliyor ve sindirmiş olmaları lazım. Depreme hazırlanacaksak, bilinçsiz bir halkla baş edemezsiniz. Yani halk, deprem öncesinde, deprem sonrasında ne yapacağını biliyor olması lazım. Halk eğitimi olmalı.

Web Banner
Web Banner