Hüseyin Aydın: Cumhurbaşkanımızın helikopterinin arızalanması sıra dışı bir olaydı « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Hüseyin Aydın: Cumhurbaşkanımızın helikopterinin arızalanması sıra dışı bir olaydı

Prof. Dr. Ali Köse’nin moderatörlüğünü yaptığı Hafızanda Ne Var? programına katılan Doç. Dr. Hüseyin Aydın, Asırlık Gece kitabını ve 15 Temmuz’da yaşanan pek çok olayın detaylarını anlattı.


Web Banner

Cumhurbaşkanının Marmaris’e giderken helikopterinin arıza yapmasını sıra dışı olarak tanımlayan Aydın, suikast timinin bu olay nedeniyle uzun süre Cumhurbaşkanının yerini tespit edemediklerini belirtti. 

15 Temmuz Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte düzenlediği Hafızanda Ne Var? programının Ekim ayı konuğu Doç. Dr. Hüseyin Aydın oldu. Asırlık Gece kitabıyla 15 Temmuz gecesine ve FETÖ yapılanmasına dair pek çok detayı gün yüzüne çıkaran Aydın, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halihazırda avukatı olarak temsil görevini sürdürüyor. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Ali Köse’nin yaptığı program Hafıza 15 Temmuz’da gerçekleşti ve 15 Temmuz Derneği YouTube kanalından izleyicilerle buluştu.
 
Cumhurbaşkanına Suikast Girişimi Davası başta olmak üzere pek çok 15 Temmuz Darbe Davası’na katılan Hüseyin Aydın programda o gecenin bir milat olduğunu belirtti. Darbe girişiminin ardındaki örgütsel yapının topluma, devlete ve millete pek çok bedel ödettiğine dikkat çeken Aydın, FETÖ’nün ülkeye verdiği en büyük zararın ise insan kaynağı olduğunu ifade etti.

“Eğitimli bir nesli devlet ve millet olarak kaybettik. Artık bunlarla adli ve idari mücadele dışında bir seçeneğimiz yok. 15 Temmuz’da devlette ortaya çıkan tablo çok vahim. Böyle bir tabloyla tarihte herhangi bir devletin karşılaştığını zannetmiyorum” diyen Hüseyin Aydın, FETÖ’nün TSK’da bu kadar güçlü olduğunu kimsenin öngöremediğini de belirtti. O gece devlet ve millet olarak dönüşü olmayan bir noktadan dönüldüğünü söyleyen Aydın “O noktadan dönebilmek, devleti tekrar çalışır hale getirmek ve millete ait kılmak mucizevi bir şeydi” dedi.

 
15 TEMMUZ’U YAPANLARIN YÜZDE 95’İ 90-94 HARP OKULU MEZUNLARIDIR
 
FETÖ’nün TSK içindeki yapılanmasını da anlatan Doç. Dr. Hüseyin Aydın “1986 yılında askeri liselerde bu yapı tespit ediliyor ve bir araştırma yapılıyor. Öğrencilerin yüzde 60-70’i 86 yılında örgüte mensup çıkıyor. Bunların bir kısmı 15 Temmuz’da önemli rollerde karşımıza çıkıyor. 15 Temmuz darbe girişimi büyük oranda albay ve tuğgenarellerin etkili olduğu bir girişimdi. Asıl 15 Temmuz’da önemli yapı ise 90-94 Harp Okulu mezunları. Bunların yüzde 95’i darbeye fiilen katılanlar” şeklinde konuştu.
 
15 Temmuz’da Hava ve Deniz kuvvetlerinden çok fazla unsurun darbe girişimine katıldığını belirten Aydın, TSK’nın en büyük ordusunun Kara Kuvvetleri olduğuna işaret ederek ekledi: Darbe girişimine oransal olarak Kara Kuvvetleri’nden az kişinin katıldığını görüyoruz. Bunun nedeni örgütün darbenin başarısız olma ihtimaline karşı daha az unsurun deşifre olmasını sağlamak olduğunu düşünüyorum. Bütün bunlara baktığımızda Kara Kuvvetleri’nde diğer bölümlerden daha az FETÖ’cü yok diyemeyiz.
 
FETÖ, ÖRGÜT İÇİ EVLİLİKLERİ KULLANARAK İÇERDEKİ SUBAYLARI SUSTURUYOR

Türk yargı tarihi açısından bir darbe girişiminin etkin bir şekilde soruşturulduğu bir örnek olmadığını söyleyen Hüseyin Aydın,  yargının ilk saatlerde soruşturma açarak gösterdiği refleksin takdir edilmesi gerektiğini belirtti. 15 Temmuz Darbe Davalarıyla ilgili de konuşan Aydın “TSK’ya sızan FETÖ’cüler için örgüt içi evlilik çok önemli. İçerde tutuklu bulunan ve itirafçı olup önemli bilgiler veren birçok subay, aileleri üzerinden tekrar ikna edilerek itirafçılıktan vazgeçirildi. Konuşacak pek çok kişi aile ve çocukları üzerinden örgüt tarafından tehdit edilerek susturuldu. Yani ailelerin varlığı içerdekilerle örgüt arasında kurulan bağın sürdürülmesi açısından önemli” dedi. 

Programda 15 Temmuz günü darbe girişimini MİT’e bildiren Binbaşı Okan’ın ihbar sürecini geniş bir şekilde anlatan Hüseyin Aydın “Bir takım analizler yapılıyor ve deniyor ki darbe böyle mi olur? Bunun üzerinden spekülasyonlar geliştiriliyor. Ancak darbenin planlandığı saat gece 03.00. Bu darbe girişimi iyi planlanmış hatta mükemmele yakındı. İstedikleri saatte yapabilselerdi teknik olarak başarılı olacaklarını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
 
İLK DEFA MAK, SAT VE ÖZEL KUVVETLER AYNI ANDA SAHAYA SÜRÜLDÜ
 
O gece Marmaris’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast girişimini de anlatan Aydın, suikaste giden ekibin TSK’nın üç seçilmiş birliği olan MAK Timleri, SAT Timleri ve Özel Kuvvetler’den oluşturulduğunu söyledi. “Bu üç timin aynı anda sahada olduğu bir başka operasyon yok. Çok geniş kapsamlı hazırlık yapıyorlar. Duruşmalardaki gözlemlerime göre örgütsel aidiyeti en yüksek subay ve astsubay profiliyle karşı karşıyayız” diyen Aydın, 15 Temmuz’un dönüm noktalarından birinin suikast timinin hedefine ulaşamaması olduğunu ifade etti.
 
“HELİKOPTER ARIZASI KADER PLANININ BİR PARÇASI BANA GÖRE”
 
Suikast timinin Cumhurbaşkanının yerini tam tespit edemediğini söyleyen Hüseyin Aydın o geceyi şöyle anlattı: Cumhurbaşkanımızın Grand Yazıcı Otel’deki villalardan birinde tatil yapacağın öğreniyorlar. Ama Cumhurbaşkanımız İstanbul’dan hareketinden sonra helikopteri arıza yapıyor. Otelin helikopteri Çıldır Havalimanı’na çağrılıyor. Cumhurbaşkanımız otelin helikopteriyle gece otele iniş yapıyor. Dolayısıyla İstanbul’dan havalandığını biliyorlar ama bakıyorlar ki o helikopter otele gelmiyor. Arızası giderildikten sonra Otluk Koyu’na geliyor. O gece darbe girişimi erkene alınınca yerini tam tespit edemiyorlar. Grand Yazıcı’da mı otluk Koyu’nda mı olduğundan emin değiller. Bu helikopter arızası sıra dışı bir olay ve kader planının bir parçası bana göre.
 
DENKLEME HALK DAHİL OLMASAYDI DARBE GİRİŞİMİ BASTIRILMAZDI
 
15 Temmuz gecesi birçok noktada sıra dışı olayın yaşandığını ve hain girişimin bu şekilde bastırıldığını belirten Hüseyin Aydın “O gece devletimiz kendi imkanlarıyla bu darbeyi bastırabilecek durumda değildi. Bunu örgütün TSK ve devletin içindeki gücünü dikkate alarak söylüyorum. Eğer bu denkleme halk dahil olmasaydı devletin kısa vadede bu darbe girişimini bastırması mümkün değildi. Bu nedenle halkımız her türlü takdiri hak ediyor. O gece halkımız devletini bir saldırıya karşı korumuştur ve devletin gerçek sahibinin kendisi olduğunu göstermiştir” şeklinde konuştu.

Web Banner
Web Banner