Güdülenmenin öncelikle psikolojik sağlamlık ile bağının
açıklanması gerekmektedir. Özelikle psikolojik sağlamlığın
önemli boyutlarından biridir. Başka bir ifadeyle, güdülenme
olmaksızın psikolojik sağlamlık da mümkün olmayacaktır.
Elbette psikolojik sağlamlık bağlamında güdülenme yaş
ve konuma göre değişmektedir. Yani çocukluk, yetişkinlik
döneminde motivasyonun içeriği ve niteliği değişmektedir.
Pekâlâ, çocuklukta ne yapılmalıdır ki çocuk belli amaçlar
doğrultusunda güdülenebilsinler.
Aile ortamında ebeveynler çocukları herhangi bir amaç
için motive etmek onlara “söz konusu“ amacın net bir biçimde
açıklanması gerekmektedir. Eğer amaç belirgin değilse çocukların
güdülenmesi mümkün değil. Diğer taraftan, çocuk
açısından güdülenmenin etkili olması önemli ölçüde söz konusu
çevresel koşulların etkili olmasına bağlıdır. Bu çevresel
koşullar arasında ebeveynlerin tutum ve davranışları önem
kazanmaktadır.
Çocuğun güdülenmesi edilmesi için psikolojik ihtiyaçlarının
karşılanması gerekmektedir. Ebeveynler çocukları
güdülemek için ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Diğer
taraftan güdülenme denilince öğrenciler başta gelmektedir.
Öğrencilerin zengin öğretme-öğrenme sürecinden geçmesi
için güdülenme önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlayış
öğretmenlerin belli başlı tutum ve davranışa sahip olmasını
gerektirmektedir.
Öğretmenler söz konusu öğretme-öğrenme süreci için
demokratik davranmak zorundadır. Demokratik tutum ve
davranışların niteliği şu şekildedir.
1) Öğrencileri karara katmak.
2) Grup sürecine ağırlık veren öğretim yöntemlerine
ağırlık vermek.
3) Sınıflarda sözlü ve fiili şiddet kullanmamak.
4) Öğrenciler çatışmalara izin vermeyerek onlar arasında
uzlaşma yoluna gitmek vb.