Etiler’deki okul nasılsa Cizre’deki de aynı olacak « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Etiler’deki okul nasılsa Cizre’deki de aynı olacak

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer dün Ankara’da gazetecilerle bir araya geldi. Bakan Özer buluşmada, Posta Gazetesi yazarı Murat Çelik’e önemli açıklamalarda bulundu.


Web Banner

Salgınla mücadeleye de değinen Milli Eğitim Bakanı, okulları açık tutmak ve yüz yüze eğitimi sürdürmek konusunda kararlı olduklarını belirterek, “B ve C planlarımız yok. Sadece A planımız var, o da okulları açık tutmak. Esas olan okulların açık kalması” dedi.

İşte Milli Eğitim Bakanı’nın sözleri:

KIŞ ÖNLEMLERİ ALINACAK

Yüz yüze eğitimde şu an endişe edilecek bir durum yok. Bugün (dün) itibariyle ülke genelindeki 850 bin sınıftan COVID-19 sebebiyle kapalı olan sayısı 2 bin 225. (Bu rakam günlük olarak değişiyor.)

Öğretmenlerde bir doz aşı oranı yüzde 93, iki doz aşı oranı yüzde 86. Hastalığı atlatmış yüzde 5’lik grupla birlikte, antikor üretmiş öğretmen oranı yüzde 91’e ulaşıyor.

Aşısız öğretmen, servis şoförü, kantin çalışanı vb personel de, yani öğrenciyle temas eden ve aşısı tam olmayan herkes haftada 2 kez PCR testi yaptırıyor.

Öğretmenlerde görülen vaka sayısı, öğrencilerin 5’te biri seviyesinde.

Pandemi sürecinde Türkiye’nin normalleşmesi için eğitim sisteminin normalleşmesi lâzım. Bu süreçte, okulların sadece bir öğrenme merkezi olmadığını, konunun sosyal ve psiko-sosyal yönlerinin de ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendik.

Koşullar anormal şekilde değişir, kötüleşirse elbette durum tekrar değerlendirilir ama oteller ve AVM’ler kapalı olmadığı sürece okulların kapanması mümkün değil.

Şimdi kış geliyor. Koşullar değişecek. Biz de ona göre yeni önlemleri devreye alıp yüz yüze eğitime devam edeceğiz. Esas olan okulların açık kalması.

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

Türkiye’deki eğitim sorunlarının hepsini çözmek hiçbir faniye nasip olmaz. Bana da nasip olmaz. Ama ben üç temel konuda fark yaratabilir, iz bırakabilirim.

Benim hedefim reform yapmak değil, sürekli iyileştirme kültürünü sisteme enjekte etmek ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak.

Birincisi, okul öncesi eğitime erişimi artırmak için bir kampanya başlatıyoruz. Özellikle dezavantajlı bölge ve gruplara öncelik vereceğiz.

Türkiye’de 2 bin 784 anaokulu var. Biz bir yılda 3 bin tane daha yapacağız. İstanbul’da MEB’e bağlı 157 anaokulumuz var. Özellerin sayısıysa 1538.

İkinci konu, ilkokulların altyapısını güçlendireceğiz. Fiziksel altyapı her yerde aynı olacak. Okullar arasında fark kalmayacak. Etiler’deki okul nasılsa Cizre’deki de aynı olacak. Bodrum’daki okulda hangi laboratuvar, hangi spor tesisi varsa Silopi’dekinde de aynıları olacak.

Üçüncü başlık da mesleki eğitim… Mesleki Teknik Anadolu Liseleri ve Mesleki Eğitim Merkezleri’ni iyi bir planlamayla ele alıp ara eleman yetiştirme konusunda verimliliği sağlayacağız.

DENEYİM FARKI

Öğretmenlerin mesleki gelişimi gibi kişisel gelişimleri, liderlik gibi özellikleri de çok önemli.

Araştırmalara göre, Türkiye’de 20 yıl ve üzeri deneyimli öğretmenlerin öğrenci başarısına etkisi, 5 yıl ve altı tecrübesi olanlara oranla çok daha yüksek. Örneğin Finlandiya’da tecrübeli ve yeni öğretmen arasında neredeyse fark yok.

5 yıl ve altı öğretmenlerimiz istenilen yeterlilikte değil. Öğretmen eğitiminde öncelikli hedefimiz bu genç arkadaşlarımız.

YARDIMCI KAYNAK ALMAYIN

Ekim ayı itibariyle, 2’den 12’inci sınıfa kadar destekleyici, yardımcı kaynak ürettik. Bunları internet ortamına koyduk. Basıp dağıtmaya da Ağrı’dan başladık. Yardımcı kaynak arzını artık bakanlık olarak biz sağlayacağız. Hem ücretsiz erişime açacağız hem de basılı olarak her ilde, bütün okullara ücretsiz dağıtacağız.

Velilere sesleniyorum: Çocuklarınız için yardımcı kaynak almayın. Ücretsiz kitap dağıtımı gibi destekleyici materyali de Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) basıp ücretsiz olarak dağıtacak.

RAKAMLARLA MİLLİ EĞİTİM

Türkiye’de; 57 bin 108’i devlet okulu olmak üzere toplam 71 bin 320 okul ve toplam 1 milyon 200 bin öğretmen var.

Sistemdeki sınıf sayısı 850 bin.

Dersliklerin yüzde 56’sındaki öğrenci sayısı 25 ve altında. Yaklaşık yüzde 17’sinde 26-30, yaklaşık yüzde 14’ünde 31-35, yüzde 8 buçuğunda 36-40, yaklaşık yüzde 4’ünde 41-50 ve yüzde 1’inde 50’den fazla öğrenci bulunuyor.

Ortaöğretim seviyesindeki okullaşma oranı yüzde 88.

Yükseköğretime erişim oranı ise yüzde 44.

2014’ten itibaren kızların yükseköğretime erişimi erkekleri aşmış durumda.

Web Banner
Web Banner