EBEDE AKAN NEHİRLER –II- « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

EBEDE AKAN NEHİRLER –II-


Web Banner

Ebü’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc b. Müslim el-Kuşeyrî…  Sahih hadislerden tekrarlarıyla birlikte 12.000, tekrarsız 4000 hadisi ihtiva eden, Sahîh-i Müslim diye de bilinen el-Câmiu’s-Sahîh adlı eserin müellifi… En belirgin özelliği, bir hadisin güvenilir rivayetlerinin tamamını çeşitli senetlerle bir araya getirmesidir. Sahîh-i Buhârî ile Müslim’in Sahîh’i  Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en güvenilir iki kaynak kabul edilmiş ve Sahîhayn diye anılmışlardır.

Hanbelî Mezhebinin imamı, muhaddis, fakih, Ebû Abdullâh Ahmed b. Muhammed b. Hanbel eş-Şeybânî el-Mervezî…  Kırk yaşına kadar devam eden talebelik hayatından sonra hadis okutmaya başlayan büyük muhaddis… Onu dinlemek üzere çevresinde 5000 kadar hadis talebesi toplanır, bunlardan 500 kadarı hadis yazarken diğerleri Ahmed b. Hanbel’in tavırlarından, ahlâk ve edebinden faydalanmaya çalışırdı. Hayatını hadise göre tanzim etmiş, yazdığı her hadis ile mutlaka amel ettiğini söylemiş, kendisinden istenen fetvaları da hadise dayanarak vermiş olan Ahmed b. Hanbel’in en önemli eseri olan el-Müsned; 700 bin hadis arasından seçilerek tertip edilen otuz bin kadar hadisi içerir. Bu hadislerin bir kısmı, oğlu Abdullah ile talebesi Ebûbekir el-Katîî tarafından ilâve edilmiştir. Bu bakımdan Müsned adlı eser, en hacimli iki hadis külliyatından biridir.

Birçok büyük âlimin yetiştiği Horasan bölgesinde özellikle Merv’de hadisleri tedvin eden ilk âlim; hadis râvîlerini çok iyi bilen ve hadis ilminin özü sayılan fıkhü’l-hadis’in önde gelen âlimlerinden biri olan Abdullah b. Mübârek… Kitaplarında yirmi binin üzerinde hadis bulunan İbn Mübârek, dört bin kişiden hadis dinler ve bunların sadece bin tanesinden rivayette bulunur. Ehil olmayanlardan hadis almadığı gibi böylelerine hadis de rivayet etmezdi.

Ebû Hanîfe’nin talebesi ve dostu olan İbnü’l-Mübârek, Kütüb-i Sitte müelliflerinin rivayetlerini hiç tereddüt etmeden eserlerine aldığı âlimdir. Aynı zamanda devrinin önde gelen şairlerinden biri olan İbnü’l-Mübârek’in, hadisle ilgili el-Müsned adlı eserinin tek nüshası Zâhiriyye Kütüphanesi’ndedir.

Tarih-i Bağdad adlı eseriyle tanınan hadis hafızı ve tarihçi, Ebûbekr Ahmed b. Ali b. Sâbit el-Bağdâdî… Tahsilini tamamladıktan sonra yirmi yıldan fazla bir süre bütün vaktini Tarih-i Bağdad’ı yazmaya ayırdı. Hatîb-i Bağdâdî ismiyle de tanınan el-Bağdâdî, vakur bir insandı. Talebelerinden İbn Mâkûlâ, hocasının hadisleri anlama, ezberleme, muhafaza etme, rivayetlerin gizli kusurlarını, senetlerini, sahihlerini, gariplerini, ferd ve münkerlerini bilme konusunda devrinin nadir şahsiyeti olduğunu söylerdi. Birçok tabakat âlimi, Hatîb’in yaşadığı devrin en büyük hadis otoritesi olduğunu belirtmişlerdir.

Ünlü hadis âlimi ve hafızı, Ebü’l-Fazl Şihâbüddin Ahmed b. Ali b. Muhammed el-Askalânî… Fıkıh ve usulü, tefsir, lügat, edebiyat ve tarihle de meşgul olan İbn Hacer, yirmi yaşında ilmî seyahatlere başlar. 806 (1403) yılında resmen hocalık vazifesine başlar. 811 (1408) yılından vefatına kadar Darüladl’de Şâfiî mezhebine göre fetva verme görevini yürütür. Tesirli vaaz ve hutbeleriyle tanınan İbn Hacer,  süratli anlayışı ve güçlü hafızası sebebiyle, bir şey yazarken aynı zamanda kendisine okunan metinleri takip ve tashih edebilirdi. Hayatının büyük bölümünü hadis ilmine vermiş, bu ilmin hem rivayet hem dirayet sahalarında devrinin en yetkili âlimi olmuştur. Hadis rivayet ve dirayet ilimlerinin çeşitli dallarında 170 kadar eser kaleme alması, hadis sahasındaki üstün yerini göstermektedir. Şiir zevki ve bilgisi gelişmiş, kısa şiirler, kıtalar ve Hz. Peygamber’in methine dair manzumeler yazmıştır. El-Medresetü’l-Hüseyniyye ve el-Kubbetü’l-Mansûriyye’de uzun süre tefsir okutmuş olan İbn Hacer’in en yetkili olduğu sahalardan biri de fıkıhtır.

Türk asıllı Hanefî fakihi, tarihçi, hadis ve dil âlimi Ebû Muhammed (Ebü’s-Senâ) Bedreddin Mahmûd b. Ahmed b. Musa b. Ahmed el-Aynî… Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Bedreddin el-Aynî, özellikle hadis, tefsir, fıkıh, lisan ve tarih ilimlerinde zamanının imamı (en büyük âlimi) mertebesine yükselmişti. “Hazinetü’l-ulûm” lakabı ile yâd olunan bu büyük zat, elliye yakın kitap telif etti. Bedreddin Aynî, çocukluğunda Kur’an-ı Kerim’in tamamını ezberlemişti. Babasının yerine memleketinin kadısı (hâkimi) oldu.(Medeniyetimizin Mimarları)

 

Kâmil ÇAKIRkamilcakir61@gmail.com
Web Banner
Web Banner