Eğitimde yönetim süreçlerinin en habis huyu “kulaktan zehirlenme”dir. “Üst yönetici derinliği” azaldıkça kulaktan zehirlenme çoğalır. Yeteneği köreltmenin en kolay yolu, yeteneksiz, kulağa fısıldayıcılar yoluyla yetenekli kişilerin mesleki enerjisini azaltmak ve onları küstürmektir. Bugün eğitim camiasının en büyük sıkıntısı budur. Üst yöneticilerimizin etrafında âdeta kadrolu kulağa üfleyiciler oluşmuştur. Üzücü olan, kulağa üfleyiciler değil; yönetim kademesinde ülke olarak kulaktan zehirlenen yöneticileri çoğaltmamızdır. Hatta daha üzücü olan, yöneticinin de kendi geleceğini farklı kademelerde bu kulak üfleyiciler vasıtası ile sürdürmesidir.

Peki bu neyi getirir?
Her sabah neşeyle yeni bir şey üretmek üzere uyanan, her güne gelecek pulu yapıştıran kişilerin içe kapanmasını; dolayısıyla önce kişisel, sonra kurumsal sonra da toplumsal umutsuzluğu getirir.

Peki nasıl aşarız?
Siz siz olun kendi değerinizi başkasının belirlemesine izin vermeyin. Her sabah kendi emeğinize, çabanıza, heyecanınıza 100 puan verin. Hep söylediğim gibi nerede olursanız olun, TÜRKÜ SÖYLEYEREK ÇIKIN MERDİVENLERİ. Kendinizin, çocuklarınızın, ülkenizin geleceğine besteler yapın. Asla teslim olmayın yüzünde gülümse olmayanlara. Asla teslim olmayın kalemiyle, kitabıyla, okuması yazmasıyla memleket hayali olmayana.
Bilin ki kıskandıkları, mücadele edemedikleri sizin göz ışıltınızdır, berrak zihninizdir. Haydi yapın bestenizi. Biz birbirimizi duyarız. Kulak üfleyicilerin de kulaktan zehirlenenlerin de çaresi sizdedir.
HAYDİ YAPIN BESTENİZİ…
HAYDİ ÇIKARIN CEBİNİZDEN HİÇ EKSİLTMEDİĞİNİZ 100 PUANI… ÖNCE KENDİNİZE, SONRA KENDİNİZE BENZER HERKESE VERİN. NE KADAR ÇOK OLDUĞUNUZU GÖRECEKSİNİZ.

KONU ÜLKENİN GELECEĞİ İSE ÖZNE EĞİTİMDİR.