BEN ÖĞRETMENİM ! « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

BEN ÖĞRETMENİM !


Web Banner

Yüce Yaradan’ın Resul’üne ilk emri “oku” fermanını düstur edinmiş, o emir doğrultusunda hayatını düzenleyen, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ilahi sözüyle övülmüş, “Allah beni bir muallim olarak göndermiş bulunuyor.” diyerek kitap ve hikmeti öğreten peygamberlerin varisi, “Allah’tan kulları içinde en çok korkan” ve hayatları övülmüşler seviyesine çıkarmaya çalışanım ben.

Ben öğretmenim.

 

Hakkı hak bilip ona riayet etme, batılı da batıl bilip ondan sakınma melekesini kazandıran, toplumu geçmişle donatıp geleceğe taşıyan, çocuklara küçük adımlarla başlayan koskocaman bir hayatın ilk temellerini attıran ve kendisine teslim edilen tertemiz ruhlara, dimağlara şekil veren bir ruh sanatkârıyım ben.

Ben öğretmenim.

 

Milletin çocuklarını yetiştirmek için kendi çocuklarından ayrı gurbet ellerde görev yapan, dokunduğu her başı kendi evladının başı gören, okşadığı her saçı çocuğunun saçı bilen, dokunduğu her yüzü kendi yavrusunun teni addeden, geleceği gençlerin omuzlarında bilip onları ona göre şekillendiren, ülkenin her karış toprağını kendi kanıyla suladığına inanan vefakâr insanım ben.

Ben öğretmenim.

 

Canınız kadar sevdiğiniz, her biri bir gül olan çocuklarınıza can olurum, canan olurum.

Sizin yokluğunuzu hissettirmem onlara.

Sizin sevginizi aramazlar benim yanımda.

Gözyaşlarına arkadaşlık yaparım ayrılıklarda.

Cahillik illetini eğitimle tedavi eden, karanlığa ışık, simalarda tebessüm, acılara merhem, hayatlara yön veren, gönüllerde iz bırakan ışık huzmesiyim.

Memleketin alın yazısını yazan kalem, kutlu yolun yolcularına rehber, gelecek aydınlık yarınları inşa eden mimar, düşlerinizin yegâne kahramanıyım ben.

Ben öğretmenim.

 

İnsanlık tarihi kadar eski ve zamanın sonsuzluğu kadar ebediyim ben.

Geçmişi öğretir, geleceği kurgularım. Bedir’den Çanakkale’ye, Uhud’dan Malazgirt’e, tarihte kazanılan zaferlere bakın, beni göreceksiniz.

İbrahim Hakkı Hazretlerinin vefasında, Büyük İskender’in kıymet bilişinde, Fatih Sultan Mehmet’in saygısında, Yavuz Sultan Selim’in sevgisinde gizliyim ben.

Ben öğretmenim.

 

Heykeltıraşın mermeri ince ince işlemesi gibi işlerim çocukları ve gönüllerini.

Her çocuk bir gül, her okul bir lalezar ve ben de bahçıvanıyım o gül bahçesinin.

Elimdeki hamur gibidir onlar ve en güzel desenli pastaları yaparım o hamurlardan.

Elimin değdiği nesiller medeniyetin zirvesi, elimin değmediği nesiller ise ya esir ya da sefil olurlar bu âlemde.

Sadece harfleri, sayıları, yazı yazmayı ve okumayı değil, sayılarla ve harflerle bir hayat kurmayı öğretirim çocuklara.

İçlerindeki gizli hazineleri keşfeder, onları meydana çıkarır, geliştirir ve çocuklarınızı o hazinelerin sultanı yaparım.

Dünya üzerindeki mesleklerin en onurlusu ve en şereflisidir benim mesleğim.

Ben öğretmenim.

 

Siz geleceğe ait umutlar beslersiniz gönlünüzde, ben o umutları nesillerinizde gerçekleştirir sunarım size.

Siz küçük bir kalp verirsiniz bana, ben ona dünyayı doldurup iade ederim size.

Siz çorak topraklardan ümidinizi kesersiniz, ben onların bağrında nehirler akıtırım.

Siz karanlığa lanetler okurken, ben yıldız olurum karanlık göklerinize ve kandil kandil aydınlatırım zifiri karanlıkları.

Siz geçici görürken şu fani dünyayı, ben onu ebedi hayatlara beşik yaparım ninnilerimle ve ebedileştiririm gönül dünyanızda.

Siz bir neslin devamı gibi görürken evlatlarınızı, ben kutsal bir emanet gibi alır, özenle büyütür ve sunarım sizlere işlenmiş kıymetli bir taş gibi, mücevher gibi.

Siz acımasız hayatın fırtınalarında savrulurken, ben sığınmanız için kitaplardan limanlar yaparım size kurtulasınız diye.

Siz çaresiz boğuşurken karanlıklarla, ben fecre çeviririm o karanlıkları bilginin yardımıyla.

Siz olumsuzlukların gölgesinde ümidinizi keserken hayattan, ben bütün kusurları muhteşem bir manzaraya çeviren mehtap gibi doğarım ümitlerinize.

Üzerinize kâbus gibi çöken bulutlardan dünyanız karardığında, ben gökkuşağı gibi sararım duygularınızı ve yeniden canlandırırım hayallerinizi.

Apansız gelen musibetler karşısında nefessiz kaldığınızda ve uçuruma dönüştüğünde sessizliğiniz, gönüllere baharı getiren ben olurum efsunlu kelimelerle.

Ben öğretmenim.

 

Her şeye bir bedel biçebilirsiniz ama bana ve benim yetiştirdiğim nesillere asla…

Ben öğretmenim.

 

Kâmil ÇAKIRkamilcakir61@gmail.com
Web Banner
Web Banner