Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında konuştuğu Geleceğin Ekranı Zirvesi’nde, Türkiye’nin eğitim sistemi ve dijital dönüşüm hedeflerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Tekin, özellikle öğrenci ve öğretmen sayıları, zorunlu eğitim ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin önemine dikkat çekti.

Maarif Modeliyle Yeni Hedefler

Dijital ortamların, çocukların yetkinliklerini artırmada ve hayat becerileri kazandırmada önemli bir araç olduğunu belirten Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin bu hedeflere ulaşmadaki rolünü vurguladı. Türkiye’nin eğitim altyapısına dair bilgiler paylaşan Tekin, “Şu anda 18 milyon öğrencimiz, 1 milyon 200 binin üzerinde öğretmenimiz var. Ayrıca, yalnızca okullar değil, toplamda 100 binden fazla kurumumuzla büyük bir fiziki altyapıya sahibiz” dedi.

Müfredatta Dijitalleşme ve Hayat Becerileri

Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarıldığını ve okul öncesi eğitim kurumlarında müfredatın yenilendiğini ifade eden Bakan Tekin, yeni yaklaşımın teorik bilgilerle birlikte hayat becerileri kazandırmayı hedeflediğini belirtti. “Dijital okuryazarlığı, tüm eğitim programlarının bir parçası haline getirdik. Çocuklarımıza sadece teorik bilgi değil, aynı zamanda hayat becerileri kazandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Okul-Aile İş Birliği Güçleniyor

Bakan Tekin, eğitimde ailelerin de sürece dahil edilmesinin önemine değinerek, “Okulların açıldığı ilk hafta, çocuklarımızın aileleriyle birlikte okula uyum sağlayacakları bir organizasyon düzenledik. Ayrıca, ailelere yönelik 7-8 dakikalık bir diziyle desteklediğimiz ‘Veli Vizyon Programı’nı hayata geçirdik. Amacımız, ailelerin ve çocukların bu süreci daha sağlıklı bir şekilde yürütmesini yasal düzenlemelerle güvence altına almak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Türkiye’nin eğitimde dijitalleşme ve hayat becerilerine dayalı yeni bir döneme hazırlandığını gösteriyor.