İşte Bakan Özer’in açıklamalarından öne çıkanlar:

6 Eylül’de tüm kademeli sınıf seviyelerinde 5 gün yüz yüze eğitimi başlattık. Başlatmadan önce çok sayıda önlem aldık. Sağlık Bakanlığı ile birlikte bir rehber hazırladık. Sürecin tamamını Sağlık Bakanlığı ile koordine ediyoruz. Okullarımızda elektronik takip sistemi kurduk. Bu ilk defa yapılan bir şeydir. Her okuldaki aşı, test durumları anlık takip ediliyor.

Salgın süreciyle ilgili çağrı merkezi kurduk. Bilim insanlarından oluşan bir danışma kurulu oluşturduk, bugün ilk toplantılarını yaptılar. Sağlık Bilim Kurulu’nun alternatifi olan bir kurul değildir.

Şu anda 71 bin 320 okulumuzdan hiçbiri vaka nedeniyle kapatılmadı. Eğer bir sınıfta, 1’den 12’ye kadar 2 pozitif vaka varsa sınıfta biz 14 gün yüz yüze eğitime ara veriyoruz. Dijital platformlarından canlı bir şekilde ders yapıyorlar. 14 gün bittikten sonra bu arkadaşlarımız sisteme geri dönüyor. Yüz yüze eğitime kaldıkları yerden devam ediyorlar. Vaka bazlı şekilde gidiyoruz. Bu çok önemli bir şey. Toplumdaki vaka sayılarını bizler de takip ediyoruz. Eğer trend artıyorsa o artış mutlaka bizim vaka sayımıza yansıyor. Kapatılan sınıf sayısındaki artış gayet doğal çünkü vaka sayıları artıyor.

Aşı olmayan öğretmenlere PCR zorunluluğu bulunuyor. PCR testi ile pozitif olduğu belirlenen öğretmen var mı?

Belirti göstermeyen ama PCR ile pozitif çıkan öğretmenler var. Hiçbir semptom göstermeyen aşı olmamış pozitif vakalar ortaya çıktı. Şu anda okullarımız en güvenli ortamlar olmaya devam ediyor. Bizim vaka bazlı sınıf bazlı yaklaşımımız dönemin sonuna kadar okulların yüz yüze açık kalması ile ilgili ciddi bir avantaj sağlayacak. Sayılar artabilir. Kapatılan sınıf sayıları artacak. 200’lerde durmayacak.

Hafta sonu eğitimi yapılacak mı?

Hafta sonu eğitim gibi sistematik bir yaklaşımımız yok. Sorun bazlı okullarda çözümler üretiyoruz.