Altın neden yükseliyor? « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

Altın neden yükseliyor?

Öncelikli olarak dünyada jeopolitik gerilimin artması ve koronavirüs salgınının tüm dünyada büyümeyi olumsuz etkilemesinin yanı sıra ekonomik aktivitenin çökmemesi için ülkeler para bastıkça ve faizler düşük seyrini korudukça dolardan kaçan yatırımcılar, doğal olarak altına yöneliyor.


Web Banner

Yeni Şafak Yazarı Şahap Kavcıoğlu, altın fiyatlarının neden yükseldiğini analiz eden bir yazı kaleme aldı. Kavcıoğlu yazısında, “ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları, AB’de Brexit’in durumu, Rusya ve İran’daki ABD yaptırımları ve Fransa’daki sarı yeleklilerin protestoları 2019’a damgasını vurmuştu. Bu olaylar 2020 yılı için başlı başına risk unsuruyken, bir de Kovit-19 salgını çıkınca işler iyice sarpa sardı. Bu durumda ekonomilerde en güvenilir yatırım aracı olarak yine altını daha fazla öne çıkardı. Ekonomik aktivitenin çökmemesi için ülkeler para bastıkça ve faizler düşük seyrini korudukça dolardan kaçan yatırımcılar, doğal olarak altına yönelmeye başladı” ifadelerini kullandı.

İşte Şahap Kavcıoğlu’nun o yazısı:

Hükümetlerin Kovit-19 virüs salgınından korunmak için piyasalara verdiği nakit para desteği, ister istemez o ülkelerin bütçelerinde bir bozulma yarattı. Yine ihracat ve ithalattaki, turizmdeki ve sanayideki düşüş ülkelerin gelirlerinde ciddi bozulmalara neden oldu. Dolayısıyla, Kovit-19 sonrası dünya piyasalarının kimyası zaten iyice bozulmuştu.

Hatırlanacağı gibi biz de bu köşede defalarca yazdık. Zaten 2020 yılı ile ilgili beklentiler çok olumlu değildi. Bunun nedeni, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları, AB’de Brexit’in durumu, Rusya ve İran’daki ABD yaptırımları ve Fransa’daki sarı yeleklilerin protestoları 2019’a damgasını vurmuştu. Bu olaylar 2020 yılı için başlı başına risk unsuruyken, bir de Kovit-19 salgını çıkınca işler iyice sarpa sardı.

Tüm bunların etkisiyle de 2020 yılında dünya piyasaları, daha önce benzeri görülmemiş bir ekonomik ve siyasi kargaşa döneminden geçiyor. Dünyada rezerv para olarak kabul edilen dolar küresel ölçekte zayıflamaya devam ediyor. ABD ve Çin arasında Mart 2017’den itibaren devam eden ticaret savaşlarının etkisi ve son olarak iki ülkenin karşılıklı olarak konsoloslukları kapatma kararları dolar üzerindeki baskıyı iyice artırdı. Doların altı para birimine karşı değerini gösteren ABD Dolar Endeksi (DXY) 4 ayda 103’ten 94,35 seviyesine inerek son 2 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Dolar küresel ölçekte değer yitirirken, son dönemlerde güvenli yatırım araçları arasında gösterilen Euro, AB’de onaylanan yeni teşvik paketinin de etkisiyle dolara karşı değer kazanıyor.

Ancak, durma noktasına gelen ekonomilerde en güvenilir yatırım aracı olarak yine altın diğerlerinden daha fazla öne çıktı. Ekonomik aktivitenin çökmemesi için ülkeler para bastıkça ve faizler düşük seyrini korudukça dolardan kaçan yatırımcılar, doğal olarak altına yöneliyor.

Kovit-19 salgınına yönelik ikinci dalga endişeleri, küresel ekonomiye dair belirsizlikler ve merkez bankalarının eşi görülmemiş teşvikleriyle beraber altın, tüm zamanların en yüksek seviyesini gördüğü 2011 yılının 60 dolar kadar üzerine çıkarak 1.982,73 dolar ile rekor seviyeyi yakaladı. Altının rekor kıran yükselişine ilişkin gelişmeler özetle;

-Öncelikli olarak dünyada jeopolitik gerilimin artması ve koronavirüs salgınının tüm dünyada büyümeyi olumsuz etkilemesi.

-Faizlerin sıfıra hatta eksi faize inmesi sonucu sabit getiri kalmayınca yine faiz ödemeyen ancak değeri düşmeyeceği düşünülen altına yönelişin artması.

-Tüm dünyada hükümetler ve merkez bankaları ekonomilerini desteklemek için daha önce görülmemiş büyüklükte teşvik paketleri açıklıyor. Merkez bankalarının çok büyük likidite yaratması ve bunu reel sektöre akıtmaları sonucu oluşan ortam da altına destek veriyor.

-Ayrıca, ilave teşvikler ile hükümetlerin para birimlerinin değerini düşürmesi yatırımcıları altın varlıklarını artırmaya yöneltiyor.

-Koronavirüsün istenildiği gibi kontrol altına alınamaması ve virüsün ABD, Avrupa ve Çin’in bazı bölgelerinde yeniden çıkışa geçmesiyle artan ikinci dalga endişeleri ve artan koronavirüs vakaları, altına olan talebi daha da körüklüyor.

-Ekonomilerde ortaya çıkacak öngörülemeyen risklere karşın altın hala güvenli liman talebi yaratıyor.

-Uzun süredir devam eden sağlık krizinin küresel işsizliğin üzerindeki etkisinin halen belirsiz olması ve toparlanmanın hızı konusunda herhangi bir öngörüde bulunulamaması altının daha da yükseleceğini gösteriyor.

Bunların dışında ABD ile Çin arasında kötüleşen ilişkiler, ABD’de yükselen siyasi ve sosyal rahatsızlıklar, Kasım ayında yapılacak olan ABD Başkanlık seçimleriyle ilgili belirsizlik, doların durumuyla ilgili ciddi soru işareti yaratıyor. Bu nedenle doların küresel bazda zayıf kalması altın fiyatını yukarı yönlü destekleyen ana faktör olmaya devam ettiğini söyleyebiliriz.

Sonuç olarak, faizlerin uzun süre düşük kalacağı veya negatif reel faiz oranı varsayımı ile başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere merkez bankalarının genişlemesini sürdüreceği beklentileriyle, 2021 yılında altında daha yüksek seviyeler göreceğimizi tahmin ediyoruz.

Web Banner
Web Banner