Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılması planlanan seçimlere dört aydan daha az bir süre kaldı, Batılı ülkelerde yayın yapan dergi ve gazeteler ise şimdiden skandal manşetlerle okurlarının karşısına çıkmaya başladı. Amerikan The Wall Street Journal gazetesi, İngiliz The Economist dergisi, Bloomberg yayın organı ve Washington Post gazetesindeki yazıları, son olarak Alman Stern dergisi izledi.

Amerikan The Wall Street Journal gazetesinde çıkan ‘NATO’nun Erdoğan’a seçim mesajı’ başlıklı yazının altında, tanıdık bir ismin imzası vardı: John Bolton. Donald Trump döneminin Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Bolton, 16 Ocak tarihli yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimleri kazanması halinde Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasını teklif etti. Büyük gürültü koparan yazıyı The Economist dergisinin kapağı takip etti.

İngiliz Economist, 19 Ocak tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kapağına taşıdı. ‘Türkiye’de yaklaşan diktatörlük’ gibi skandal bir başlık kullanan dergiye Ankara çok sert tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin kaderini İngiliz dergisi mi tayin ediyor? Benim milletim tayin ediyor. Benim milletim ne derse Türkiye’de o olur. Türkiye’nin kaderini İngiliz dergisi tayin edemez” açıklamasını yaptı.

21 Ocak tarihinde İsveç’in başkenti Stockholm’de Kur’an-ı Kerim yakılması ve skandala Türkiye’nin verdiği net tepki, dünya medyasının manşetlerindeydi. Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliği için Ankara’dan destek beklememesi gerektiğini söyledi.

‘TÜRKİYE NATO’DAN ATILSIN’

Tam da bu açıklamanın yapılmasından saatler sonra Amerikan yayın kuruluşu Bloomberg’de ‘NATO Erdoğan’ın genişlemeyi ertelemesine izin vermemeli’ başlıklı bir yazı yer aldı. Bloomberg’deki skandal yazı, Amerikan Washington Post gazetesinde de aynen yayımlandı.

Türkiye’yi İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği önünde ‘inatçı’ olarak niteleyen skandal yazı, Ankara’nın ayrıca ‘yanıltıcı’ taleplerde bulunduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimler öncesinde geri adım atmak için çok az nedeni olduğunu ileri süren Bloomberg, Türkiye’nin uzlaşmaz tavrının yalnızca İskandinav ülkelerinin ittifak üyeliğini değil Avrupa’nın güvenliğini de tehlikeye soktuğunu iddia etti.

NATO’ya katılmak için tarafsızlığını bir kenara bırakan İsveç ve Finlandiya’nın halihazırda oldukça savunmasız bir pozisyonda bulunduğunu dile getiren Bloomberg, söz konusu kördüğümü ABD ve Avrupa’nın çözmesi gerektiğini yazdı. ABD lideri Joe Biden’ın devreye girmesini ve NATO üyelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a baskı yapmasını isteyen Amerikan yayın organı, Ankara’nın direnmesi halinde ABD Kongresi’nin F-16 satışını askıya alarak yanıt vermesi gerektiğini ileri sürdü.

Daha da ileri giden Bloomberg, Türkiye’nin NATO tatbikatlarına katılımının düşürülmesini ve Temmuz ayında gerçekleşecek tarihi NATO zirvesinde Erdoğan’ın dışlanmasını talep etti.Yayın organı, benzeri görülmemiş şekilde Türkiye’nin askeri ittifaktan çıkarılmasının da masada olması gerektiğini savundu.

Bloomberg’deki yazı, “Mesaj açık olmalı: NATO’nun güvenliğine bilerek hasar veren bir üye, kesinlikle bir müttefik değildir” cümlesiyle sona erdi.

SIRA STERN’DE

Amerika’daki yayınların yankısı dinmeden bu kez Alman Stern dergisi sahneye çıktı. ‘Kundakçı Erdoğan’ gibi skandal bir kapakla yayımlanan Stern dergisi, ‘Türkiye Devlet Başkanı iktidarda kalmak için tehlikeli çatışmaları körüklüyor, Almanya da bu çatışmalara dahil’ ifadesine yer verdi. ‘İlkesizce’ gibi skandal ifadelerin kullanıldığı yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan şu cümlelerle hedef alındı:

“Batı ve Putin’le müzakere ediyor, NATO’yu hiçe sayıyor ve Suriye’de savaş açıyor. Türkiye Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan büyük uluslararası sahneye oynuyor. Ama evinde iktidarı için kesin olarak savaşmalı.”

Alman dergisi ayrıca, Erdoğan’ın Ukrayna’dan Suriye’ye ipleri elinde tuttuğunu ve nüfuzunu kullandığını belirtti.