15 Şubat Tarihinin Yaklaşmasıyla Birlikte Yüz Yüze Eğitim Başlayacak mı? « Kamudan Ajans

SON DAKİKA

15 Şubat Tarihinin Yaklaşmasıyla Birlikte Yüz Yüze Eğitim Başlayacak mı?

15 Şubat tarihi hızla yaklaşmasıyla birlikte eğitim camiası yüz yüze eğitim başlayacak mı? Milli Eğitim Bakanı Selçuk’tan öncelik verilecek sınıflarla alakalı önemli ayrıntılar yer alırken ayrıca yüz yüze eğitimde hazırlık yapılan bu sınıflar ve öğretmenlerine dair önemli çalışmaların olduğu bilgisi yer aldı.


Bakan Selçuk’un yapmış olduğu açıklamalarda yüz yüze eğitime ve hangi sınıfların üzerinde bu konuda özel olarak çalışıldığına dair önemli ayrıntılar yer aldı.

2020-2021 Eğitim-Öğretim Dönemi’nin ilk yarısı sona eriyor. Öğrenciler 22 Ocak Cuma günü dijital ortamda karne heyecanı yaşayacak.

3 hafta yarıyıl tatilinden sonra 15 Şubat ‘tarihinde ikinci dönem başlayacak. İkinci yarıyılda yüz yüze eğitimin başlayıp başlamayacağı en çok merak edilen konulardan biri.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk okulların 15 Şubat ‘tarihinde açılmasını istediklerini belirtti. Öncelikle ilkokul 1, 2 ve 3’üncü sınıflar ile merkezi sınavlara hazırlanan 8 ve 12’nci sınıflar açılacak. Yüz yüze eğitim haftada 2 veya 3 gün olacak. İstemeyen veli çocuğunu okula göndermeyecek.

SINIFTAKİ SAĞLIK SINIRI BİZİM İÇİN ÇİZGİ

Başından beri tavrının hem kamuoyuna karşı hem kabinedeki tartışmalar çerçevesinde okulların açık tutulması yönünde olduğunu belirten Bakan Selçuk, şunları söyledi: “Bizim çizgimiz, acaba öğretmenimizin sağlığı hangi çizgide riske girer orasıdır.

Bizim çizgimiz çocuklarımızın günlük izlediğimiz tabloda kırmızılaşan yerler neresidir, yeşil olan yerler neresidir buna bakarak şu sınıfların açık kalmasında hiçbir risk yok, bunları açalım, tablo bunu gösteriyor diye her zaman tartışmada bizim tavrımız bu yönde oldu.

YAKLAŞIMIMIZ KESİNLİKLE AÇILMASI YÖNÜNDE

Ben özellikle annelerin çok zorlandığının farkındayım. Bu tarihi bir görev. Ülkeleri için aileleri için çocukları için yaptıkları bu katkı, bu emek o kadar kutsal ki.

Artık bu yorgunluğu biraz biz alalım istiyorum. Öğretmenler olarak biz alalım bunu, biz yüklenelim ve okulların açık olması şartıyla anne ve babalar biraz nefes alsınlar.

Okulun bir öğretim yeri olmaktan ziyade bir eğitim yuvası olduğunu anlamış olduk. Öğretmenlerimizin aslında nasıl bir zamanı yönettiğini çok daha iyi fark ettik. Bizim kesinlikle yaklaşımımız okulların açılması yönünde.”